www.mertdost-fm.tr.gg
  SAĞLIK
 

Uyku getiren yiyecekler mışıl mışıl uyumanıza yardımcı olacak besinler

Bir bardak ılık sütün bir efsane olmadığı, gerçekten de uykuya yardımcı olduğunun anlaşılmasıyla,  son dönemde uykuya yardımcı olan yiyecekler merak konusu oldu.  Süt gerçekten uykuya yardımcı oluyor mu?

Başka hangi yiyecekler mışıl mışıl uyumanıza sağlıyor?  Tüm bu soruların cevabını kısaca vermeye çalışalım.

Öncelikle uyku gıdalarının en ünlüsü yani ılık süte değinelim.  Sütün uykuya destek olmasının esas nedeni içindeki “triptofan” isimli bir madde.  Vücudunuz bu maddeyi mutluluk hormonu “serotonin” ve uyku hormonu “melatonin” yapımında kullandığından ılık süt üzerine de biraz bal eklediğinizde uykuya yardımcı oluyor.  Triptofan sadece sütte de bulunmuyor.  Tahıllar, muz, peynir, hindi eti ve fıstık da bu maddeyi bol bol içeriyor.  Akşam yemeğinden birkaç saat sonra bu yiyecekleri içeren ufak bir ara öğün atıştırmanız uykunuza fayda sağlayacaktır.  Bu ara öğünlerin bol karbonhidrat, az biraz da protein içermesi ve hafif olması gerektiğini belirtelim.  Az yağlı veya yağsız sütle hazırlanmış küçük bir kase tahıllı kahvaltı gevreği, ince bir dilim peynir veya hindi etiyle birkaç parça kraker yemek sizi uyku öncesinde rahatlatabilir.  Ancak kilo sorunu yaşıyorsanız bu kalorileri de hesaba katmalısınız.

Yatmadan önce ağır, baharatlı, mayalı yiyeceklerden ve gazlı, alkollü, kafeinli içeceklerden kaçınmanız da yararlıdır.  Yatmadan önce yenen aşırı proteinli yiyeceklerin uyarıcı etki yaparak uykunuzu kaçırabileceği de aklınızda olsun.  Bu nedenle  et ve et ürünlerinden zengin yiyecekleri öğle yemeğine bırakmalısınız.  Kaliteli bir uykuyu garanti etmek istiyorsanız hazırlıklarınıza sabah saatlerinden itibaren başlanmanız daha yararlıdır.  Güne iyi bir kahvaltı ederek başlamanız, öğle yemeklerini daha hafif yemeniz, akşam yemeklerini yatma saatinizden en az 3-4 saat önceye kaydırmanız size fayda sağlayacaktır. İyi bir beslenme düzenin yanında sağlıklı bir kilo aralığında bulunmanız da uyku apnesi gibi sorunları önleyerek rahat uyumanızı sağlayacaktır.   Bir de uykuya yardımcı olan besin destekleri var.  Bunlar arasında melatonin, 5-hidroksi-triptofan (5-HT), valerian destekleri, melisa ve papatya çayları en bilinenleri.  Ancak yine de herhangi bir besin desteği almadan önce doktorunuza danışmalısınız.

Uyku sorunlarınızı bu yiyeceklerle çözemiyorsanız yatak odanızın ısısını, ışığını tekrar gözden geçirmeniz de faydalıdır. Ayrıca yatmadan önce ılık duş yaparak, kitap okuyarak, müzik dinleyerek,  sevdiğiniz bir kişi veya olayı düşünerek de rahatlayabilirsiniz. Her gün aynı saatte uyumaya ve uyanmaya özen göstermeniz, yatma saatinden hemen önce ağır egzersizler yapmaktan kaçınmanız da şart.  Bütün bu önerilere rağmen hâlâ kaliteli bir uyku uyuyamıyorsanız, o zaman mutlaka uzman bir hekime başvurmanız gerektiğini unutmamalısınız. Uyku sorunlarınız başka bir sağlık probleminin belirtisi olabilir.

kaynak: Dr. Ece Hattat

uyku Uyku getiren yiyecekler mışıl mışıl uyumanıza yardımcı olacak besinler




Kanserden korunmanın yolları kanserden korunmanın 30 yolu

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tahminlerine göre her yıl dünya çapında 10 milyon hastaya kanser teşhisi konuyor.

Dünya Sağlık Örgütü tahminlerine göre bu rakam, önlem alınmazsa 2020’de yüzde 50’lik artışla 15 milyonu bulacak. Pek çok kanser tipi durduk yerde veya bir gecede ortaya çıkmıyor ve büyük oranda öngörülebiliyor. Günlük yaşamınızda yapacağınız birkaç küçük değişiklik, riski gözle görünür oranda azaltabilir…

 

1. Lahana turşusu yiyin: Fermentasyon sürecinde kanser savaşçısı bileşenler ortaya çıkıyor.

2. Haşlanmış brokoli yiyin: Haşlayın çünkü araştırmaya göre brokoliyi mikrodalgaya koymak, kanserden koruyan bileşenlerin yüzde 97’sini yok ediyor.

kanser Kanserden korunmanın yolları kanserden korunmanın 30 yolu
3. Salatanıza Brezilya fıstığı koyun: Brezilya fıstığındaki selenyum, kanser hücrelerini öldürerek hücrelerin DNA’larını tamir etmelerine yardımcı oluyor.

 

4. Kalsiyum ve D vitamini alın: ABD’deki Dartmouth Tıp Okulu’nun araştırmasına göre bu bileşim, kolon kanserine yol açan kolon poliplerini azaltıyor.

5. Her şeye sarmısak koyun: Sarmısaktaki sülfür bileşikleri, bağışıklık sisteminin kansere karşı doğal savunmasını harekete geçiriyor.

6. Her sabah biraz kavun yiyin: Kavundaki karotenoidler akciğer kanseri riskini azaltıyor.

7. Kahvaltıya yarım bardak yabanmersini ekleyin: Yabanmersini bir numaralı antioksidan.

8. Enginar yemeye alışın: Enginardaki antioksidanlar cilt kanserini önlemeye yardımcı oluyor.

9. Mangal etini terbiyeleyin: Eti bolca marine etmek pişirirken ateşle direkt teması önleyerek kimyasalların oluşumunu azaltıyor.

10. Bol su için: Her gün sekiz bardak su içen erkeklerde mesane, kadınlarda kolon kanseri riski yarı yarıya azalıyor.

11. Yeşil çay için: Yeşil çaydaki EGCC adlı kimyasalın bugüne dek keşfedilmiş en güçlü kanser karşıtı bileşen olduğuna inanılıyor.

12. Bira için ama abartmayın: Bira, ülser ve mide kanserine yol açan helikobaktere karşı koruma sağlıyor. Ama günde iki taneden fazlası kanser riskini artırıyor.

13. Düzenli balık tüketin: Haftada en az dört kere balık yiyenlerde kan kanseri riski üçte bir oranında azalıyor.

14. Her sabah bir multivitamin: İdeal oranlarda vitamin ve mineralin bağışıklık sistemini güçlendirdiğine dair çok kanıt var.

15. Her gün 15 dakika güneşe çıkın: D vitamini eksikliği meme, kolon, prostat, yumurtalık ve mide kanseri riskini artırmanın yanı sıra osteoporoz, yüksek kan basıncı, MS gibi sorunlara yol açıyor.

16. İki saatte bir güneş kremi: Bir likör bardağının aldığı kadar güneş kremi dermatologlara göre kansere yol açan UV ışınlarından korunmak için yeterli miktar.

17. Kivi yiyin: Yüksek oranda C ve E vitamini, lutein ve bakır içeren kivi değerli bir antioksidan.

18. Kondom kullanın, tekeşli olun: Kadınlar ne kadar çok kişiyle cinsel ilişkiye girerse rahim ağzı kanserine yol açan HPV’yi (human papilloma virus) kapma oranı da o kadar yükseliyor.

19. Yüksek yağlı hayvansal proteinleri kesin: Et yerine balık veya tavuğu tercih edin. Tereyağı yerine zeytinyağı kullanın.

20. Üzümle beslenin: Şarapta bulunan kanserden koruyucu resveratrol üzümde bol miktarda var.

21. Salataya taze soğan koyun: Çiğ veya az pişmiş yenilmesi tavsiye edilen taze soğan prostat kanseri riskini yarı yarıya azaltıyor.

22. Taze limonata için: Avustralyalı uzmanlara göre her gün biraz narenciye ağız, gırtlak ve mide kanseri riskini yarı yarıya azaltıyor.

23. Düzenli yürüyüş: Akşam yemekten sonra 30 dakika yürüyüş meme kanseri riskini azaltıyor.

24. Organik gıdalar: Organik olmayan gıdalardaki hormon ve tarım ilaçlarının hücrelere verdiği zarar, kansere yol açabiliyor.

25. Karahindiba yiyin: Çin’de yüzyıllardır kanser tedavisinde kullanılan bitki, A vitamini ve potasyum açısından inanılmaz zengin.

26. Kurutemizleme gerektirmeyen giysi seçin: İşlem sırasında kullanılan kimyasallar böbrek ve karaciğer kanserine yol açıyor.

27. Turşu yerine salatalık, somon füme yerine tazesi: Araştırmalar füme gıda ve turşuların kanserojen içerdiğini gösteriyor.

28. Cips veya kızarmış patates yerine haşlanmış patates: Kızaran gıdalarda oluşan kimyasal değişimler kansere davetiye çıkarıyor.

29. Sprey bronzlaştırıcıları tercih edin: Solaryumun aksine deri kanseri riskini artırdıklarına dair hiçbir bulgu yok.



Avokado nerelerde yetişir avokadonun sağlığımıza faydaları avokadonun besin değerleri avokado nasıl yetişir

Bolca yağlı avokado adlı meyvelerini sonbaharda veren Avokado ağacı, Defnegiller’dendir. Anayurdu Orta Amerika olan, ülkemizde Güney Ege ve Akdeniz bölgelerinin kıyı kesimlerinde yetiştirilen, genellikle yayvan, bazen dikine gelişen, hepyeşil (yapraklarını dökmeyen) avokado ağacı, 6-20 m. kadar boylanabilir.
Koyu yeşil renkli, derimsi dokulu; oval, eliptik ya da mızrağımsı biçimli bol sayıda yaprağı olan gösterişli bir tacı vardır. Yeşil, sarımtırak renkli küçük çiçekleri, salkımlar halinde, ağacın çeşitlerine göre sonbahardan yaz başlarına kadar olan dönemde açar. Bu çiçekler 10 ila 18 ay sonra olgunlaşarak koyu yeşil renkli, 200-600 gr. kadar ağırlıkta armut biçimli sert meyvelere dönüşür.
Meyvenin eti, açık sarı-yeşilimsidir. Her meyvede, iri tek çekirdek bulunur. Meyveler, örselenmeden yapılan hasattan sonra oda sıcaklığında ya da soğuk yerde bekletilir ve tam olgunlaşmaları sağlanır. Normal oda sıcaklığında (21 derecede) 6-12 gün, soğuk hava depolarında (4-7 derecede) 30-40 gün bekletilen meyveler olgunlaşıp yumuşar, rengi siyaha yakın mora döner ve tüketilmeye hazır hale gelir. Genellikle meze olarak yenilen salatalar ile bazı yemeklere katılan bu meyvelerin tatlısı ve reçelleri de yapılır. Ayrıca kozmetik ve ilaç endüstrilerinde kullanılır.
BESİN DEĞERLERİ
100 gr. taze avokado meyvesinin içerdiği besin değerleri şunlardır: 167 kalori: 2,1 gr. protein; 6,3 gr. karbonhidrat; 0 kolesterol; 26,3 gr. yağ: 3 gr. lif: 42 mgr. fosfor; 10 mgr. kalsiyum; 0,6 mgr. demir; 4 mgr. sodyum; 604 mgr. potasyum; 45 mgr. magnezyum; 290 IU A vitamini: 0,11 mgr. B1 vitamini; 0,2 mgr. B2 vitamini; 1,6 mgr. B3 vitamini; 0,42 mgr. B6 vitamini; 56.7 mcgr. folik asit: 14 mgr. C vitamini ve 1,2 mgr. E vitamini.
SAĞLIĞIMIZA YARARLARI
Yukarıda sayılan değerleriyle avokadonun çok önemli bir besin olduğu görülmektedir. Bu yönden ülkemizde alışılmamış bir meyve sayılan avokadonun sıkça yenilmesinin beden için pek yararlı olacağı anlaşılmaktadır. Bunun yanı sıra;
o Lif oranı yüksek olan avokado, peklik (kabızlık) giderici etki taşır; ayrıca kalınbağırsak sorunları ve hemoroit rahatsızlığı çekenler için yararlı olur.
o Yüksek oranda potasyum içerdiğinden, yüksek tansiyonu düşürücü etkiler yapar.
o Avokado ağacının yaprak ve tomurcukları tanen yönünden zengindir: Yılın her zamanında körpe olan yaprak ve tomurcukları alınıp bunların üzerine kaynamış su dökülerek 10-15 dakika bekletilip hazırlanan infüzyon içildiğinde, diyareyi kesmede yararlı olur.
AĞACININ ÜRETİLMESİ
Avokado ağacı, tohumuyla (yani meyvesinin içindeki tek iri çekirdeğiyle) çoğaltılır. Tohumun ekimiyle topraktan çıkan çöğürleri tüplere alınıp geliştirilir. Daha sonra bunlar aşılanarak istenilen nitelikte fidanlar üretilir.
AĞACININ YETİŞTİRİLMESİ
İklim isteği: Avokado ağaçları, kışları ılık geçen tropik ve astropik iklimli bölgeleri sever. Kış donlarından, çiçeklenme ve meyve bağlama zamanında düşük sıcaklıktan, ani sıcaklık dalgalanmalarından ve sert rüzgârlardan kötü etkilenir. Düşük sıcaklıklarda etkilenme, türlerine göre -1 ila -6 dereceler arasında değişir. Avokado türleri bu bakımdan limon, portakal gibi narenciye ağaçlarının iklim isteklerine uyar. Yani, güçlü rüzgârlardan nispeten korunmuş, fazla soğuk olmayan yerler avokadoya pek uygundur.
Toprak isteği: Avokado ağacı, hafiften ağıra kadar yapısı değişen birçok toprak tipi üzerinde yetiştirilebilir. Ancak, avokado için en iyi toprak, derin, suyu iyi akıtılmış (süzek), özellikle kumlu-tınlı, alüvyonlu, nötre yakın ya da hafif asit reaksiyonlu (pH 5-7 olan) topraklardır. Taban suyu yüksekliği 1,5-2 m. kadar olmalıdır. Böyle toprakta 60 cm. derinlikte açılan çukurlara ilkbahar başında ve donlar bitince 6 yâ da 7 m. aralıkla fidanları dikilir.
Sulama: Yağmurların yetersiz olduğu mevsimlerde, avokado ağaçlarının sulanması gerekir. Sulama suyu tuzlu ve klorlu olmamalı, saçak kökleri 60-90 santime kadar inen avokadonun yıl boyunca bu köklerinin nemli kalması sağlanmalıdır.
Rüzgârkıran: Avokado ağacının odunu gevrektir. Güçlü rüzgârlarda, hele meyveyle yüklüyse kolayca kırılabilir. Yaz mevsiminde kuru ve sıcak rüzgârlar fazla terlemeye neden olacağından meyve dökülmeleri de ortaya çıkar. Bu sakıncaların giderilmesi için, ağaçları rüzgârdan koruyan rüzgârkıranlar kurulmalıdır. Ülkemizde bu iş için servi (andız) ağaçları kullanılmaktadır.
Gübreleme: Avokado ağaçlarına ilkbaharda azotlu gübre, daha sonra toprak işlemeleri sırasında fosforlu ve potaslı gübreler verilir. Ayrıca bu ağaçların çinko ve demir isteği de ortaya çıkabilir. Ağaçlara çinko haziran -temmuz aylarında, demir ise mayıs-haziran aylarında verilir.
Toprak işleme: Avokado ağaçlarının çevresindeki l m. çapındaki alanda, yabani otlar sık sık temizlenmelidir. Bu otlar, her 1-2 sulamadan sonra çapayla temizlenir. Ancak narenciye ağaçları için yapıldığı gibi, bahçe kesinlikle derin kazılmamalıdır. Toprağa azot kazandırmak için avokadonun çevresinde kışın bakla yetiştirilmesi iyi olur.
Budama: Bahçeye dikilen avokado fidanı, birinci yılı sonunda tepe ucunun 5-7 cm. altından kesilir. Böylece fidanın gövde ve dalları daha iyi gelişir. Dikimin üçüncü yılından başlayarak iyi gelişen fidanlarda, gereksiz obur dalların kesilip çıkarılmasıyla ağacın daha iyi gelişmesi sağlanır. Daha sonra ağacı iyi tanıyan kişiler tarafından gerekli görülen fazla dallar kesilerek ağacın gelişimine uygun budama yapılır. Budama yapılan yerlere 1-2 gün sonra aşı macunu sürülür.
Meyve seyreltme: Avokado ağacının çok sık meyve verdiği mevsimlerde, meyve çapı 2,5 santime erişince daha iyi ürün elde etmek için meyvelerin bir kısmı koparılıp seyreltilmelidir.
Hasat (Derim): Avokado meyvelerinin hasadı, yani meyvelerin ağaçtan toplanma zamanı, normal boyutlarına erişmiş yeşil renkli meyvelerin sapının sarımsı bir görünüş kazanıp da parlaklığının azaldığı dönemdir. Meyveler toplama sırığıyla örselenmeden hasat edilirken saplarının uzun olmasına dikkat edilir. Sapsız toplanan avokadolarda, sap çukurundan başlayan çürümeler görülür. Toplanan meyveler, yukarıda anlatıldığı gibi oda sıcaklığında ya da soğuk hava deposu veya buzdolabında bekletilerek tam yenme olgunluğuna ulaştırılır.
Hastalık ve zararlılarıyla mücadele: Avokado ağaçlarına dadanan zararlı ve hastalıklarla, uzmanlara danışılarak ve uygun tarım ilaçları kullanılarak zamanında, eksiksiz ve aksatılmadan mücadele sürdürülmelidir.

Yoğurt yiyoruz peki ne gibi yararları var işte yoğurdun insan sağlığına faydaları

Her gün yada her 2 günde bir yedigimiz yogurdun faydalarının bu kadar oldugunu biliyormuydunuz .
Yoğurdun Besinsel Yararı

  • Proteince zengindir. (Fincan başına 8 gram)
  • İyi kalsiyum kaynağıdır. (Sade yoğurt fincan başına 400 mg kalsiyuma sahiptir. 1 fincan kaymaksız süttekinden daha fazla kalsiyum içerir.)
  • Bir adet muz kadar çok potasyum içerir.
  • B vitamini enzimi olan riboflavinin mükemmel kaynağıdır.
  • Laktaz enzimi üretimiyle laktoz sindirimini artırır. (Süt ürünlerindeki karbonhidrat)
  • Bazı yoğurt tiplerinde bulunan aktif kültürler, ishale karşı korur ve bağışıklık sistemini güçlendirmede yardımcı olur.
  • Bağışıklık sistemini saldırılara karşı geliştirerek, göğüs ve kolon kanseri riskinin azalmasında yardımcı olabilir.

yogurt Yoğurt yiyoruz peki ne gibi yararları var işte yoğurdun insan sağlığına faydaları

En besleyici yoğurt nasıl seçilir?

Serpintilerden ve parlak renklerden uzak durun ve bu önemli konularda yerinde seçimler yapın:

  • Yoğurdun ktusunda Lactobacillus acidophilus ya da Bifidus gibi “canlı ve aktif” kültürleri içerdiği açıkça belirtilmeli. Bu tür kültürler sindirim sistemimizi güçlü ve sağlıklı tutmaya yadımcı olur.
  • Servis başına en azından 300 mg kalsiyum içermeli.
  • Son kullanma tarihlerine dikkat edin, bu tarihten sonra yararlı aktif kültür miktarı azalır.
  • Yoğurt günün her anında çok lezzetlidir!
  • Ayçiçeği tohumları, doğranmış kuruyemişler ya da buğday tohumuyla hoş ve besleyici bir karışım elde edebilirsiniz..
  • Yoğurda doğranmış taze meyveler ekleyin.
  • Tatlı yoğurt seviyorsanız bal serpiştirin.
  • Nefis bir kahvaltı ya da öğleden sonra atıştırmalığı için, az yağlı tahıl gevreğini süt yerine yoğurtla kaplayın.
  • Öğleyin yoğurt tüketin.
  • Sos ve salatalarda mayonez ya da ekşi krema yerine yağsız sade yoğurt kullanın. Kremsi bir doku için, bir fincanın yoğurdu geceden kahve filtresinde süzün. Kalan su ekmek, çorba ya da soslarda kullanılabilir.





Hemen hemen her gün yediğimiz ve içtigimiz 8 çeşit yiyecegin hem faydaları var hemde zararları


Yiyip içtiklerinizin sağlığınızı nasıl etkilediğini, ömrünüzü uzatıp uzatmadığını ya da sizi yavaş yavaş ödürüp öldürmediğini merak ediyorsunuz. Yiyeceklerin eksi ve artılarına dair en son blimsel veriler burada..

cikolata1 Hemen hemen her gün yediğimiz ve içtigimiz 8 çeşit yiyecegin hem faydaları var hemde zararları

Kahve (+)
Sabahları bir fincan kahve içiyorsanız kendinizi suçlu hisstemniz için bir neden yok. Gerçekte kahve çok çok sağlıklı bir içecek gibi görünüyor. Yapılan yeni araştırmalara göre kahvenin yararları arasında diabet riskini önleme, kalp krizi, safrakesesi taşı, Parkinson, böbrek taşları ve sirozu önlemesi sıralanıyor. Bununla birlikte siyah kahve özellikle kadınlarda, kemiklerinizin incelmesine neden olabilir. Bunu önlemenin yolu ise kahvenize biraz süt eklemek..

Çikolata (+)
Siyah çikolata yüzde 70 kakao içerir ve sağlıklıdır. Beyaz ya da sütlü çikalatadan daha az şeker içerir ve sağlığınızı koruyan yeşilçaydakine benzer polyphenols ve flavonoid antioxidantlar içerir. Her gün yenilen ufak parça siyah çikalatanın kan pıhtılaşmasını önleyerek kalp krizi riskini azalttığını ya da tansiyonu düzenlediği belirtiliyor. Ayrıca, herkesin de bildiği gibi çikolata iyi hissetmenizi sağlar ve enerji verir. Bununla birlikte çikolata yüksek kalori içerir ve doymuş yağ da içerir. Bu nedenle günde 50 gr’dan fazla yememeye özen gösterin.

asitli_icecek Hemen hemen her gün yediğimiz ve içtigimiz 8 çeşit yiyecegin hem faydaları var hemde zararları

Asitli içecekler (-)
Asitli içecekler hakkında çok iyi haberler yok. Diyet ve normal asitli içeceklerin her ikisinde de yüksek oranda fruktoz şurup bulunuyor. Bu pankreasın normalden fazla çalışmasına dolayısıyla insülin seviyesinin yükselmesine ve kilo almaya neden oluyor. Geçen yıl yapılan araştırmalarda yüksek fruktoz şurubu ile tatlandırılan içeceklerin diyabet riskini artırabildiği tespit edildi. Ayrıca, koladaki kafein ve fosforik asitin de sık içildiği takdirde kemiklerin zayıflamasına neden olabiliyor.

Yulaf (+/-)
Yulaf çoğu insan olarak sağlık bir yiyecek olarak bilinir. Ancak kahvaltılarda yemeden önce tekrar düşünmenizi gerektirecek şeyler var. Boston Çocuk Hastanesi’nde (Boston Children’s Hospital) kontrollü olarak yapılan araştırmalarda sadece yulafla beslenen çocukların günün diğer zamanlarında sebzeli omlet ve kahvaltıda meyve yiyenler iştahının ve kalori tüketiminin arttığı gözlendi. çalışmalar yulafın kan şekerini yükseltici etkide bulunduğunu da gösteriyor ve sabahları kahvaltıda protein içeren besinlerin alınması gerektiğini de belirtiyorlar.

Pizza (+/-)
Pizza kesinlikle sağlıklı bir yiyecek değil ancak sağlıklı besinlerle hazırlandığı kuşkusuz. Domates sosu likopen bakımından zengindir, kanser riskini azaltır, kolesterolü ve kan basıncını azaltır. Pizzaya sebzelerin eklenmesi yararlarını artırır ancak pepperoni, sucuk, sosis ve diğer doymuş yağ içeren yiyeceklerden uzak durmak gerekir. Peynir bakımından zengin olanları tercih edebilirsiniz. Pizza hakkında en önemli husus bel çevrenizin kilo almasına neden olabilir yani dilim dilim sipariş etmeniz de yarar var.

Yumurta (+)
Yumurtalar hakkında son dönemde sarısının kolesterol kaynağı olması nedeniyle pek olumlu haberler çıkmıyor. Ama yapılan araştırmalarda yumurta yiyen kişilerde kardiyovasküler hastalık riskinin yüksekliğine dair bir veri elde edilemedi. Örnek olarak 150 bin kadın ve erkek üzerinde yapılan 8 yıllık araştırmada yumurta yiyenler ve yemeyenler arasında kalp hastalıkları riski bakımından fark gözlenemedi. Günde bir yumurta yiyen kadınların koroner kalp hastalıkları risklerinin düştüğü vurgulandı. Yumurtalar ayrıca büyük protein kaynağı ve çoğu organik yumurta omega-3 bakımdan zengin.

Balık (+)
Haftada 2 kere balık yemek kalp krizi ve diğer kalp damar hastalıkları riskini azaltabilir. balık omega 3 yağ asidi bakımından zengindir ve diabet, Alzheimer ve romaztizmal hastalıkları önleyebilir. Sağlığınız için en iyi balıklar sardalya, ringa, somon, hamsi ve uskumruyu tercih edebilirsiniz. Kılıçbalığı, ton balığı, kiremit balığı ve köpekbalıkları gibi balıklar daha dikkatli tüketilmeli. Genel olarak konserve ton balığı iyi bir tercihtir, sushi olarak yenilen ton balığından daha az zehir içerir.

Suni tatlandırıcılar (+/-)
Zayıf kalmaya çalışan insanlar için sürpriz haber: İşter doğal ister tatlandırıcı olarak alınan şeker kilo almaya neden oluyor. Purdue Üniversitesi’nin Şubat’ta yayınladığı araştırmaya göre sakarin ile tatlandırılan yiyeceklerin de kilo aldırdığı belirlendi. Bu nedenle diyet yapan çoğu kişi tatlandırıcılı yiyecekler yerine doğal şeker içeren meyveleri yiyebilir. Tatlandırıcıların diabetiklerin şeker bakımından zengin beslenmelerini sağladığı da unutulmamalı tabi.



Niçin kadınlar erkeklerden daha uzun yaşıyor bayanların uzun yaşamalarındaki sır

Sanayileşmeyle karşı karşıya olan dünyamızda kadınlar hala erkeklerden 5-10 yıl fazla yaşıyor.Verilere göre 100 yaşını geçen kadınların yüzde 85′i kadın.. Boston Üniversitesi Yüz Yılı Aşkın Yeni İngiltere çalışmasını yapan Tom Perls Time’a kadınların erkeklerden neden uzun yaşadığı sorusunun yanıtını verdi.

Kadınlarda erkeklere göre daha az kardiyovasküler hastalıklar görülmesinin daha uzun yaşama nedenlerinden en önemlisi olduğunu belirten Perls, kadınların uzun yaşamasının sırlarını şöyle sıraladı;

* Kadınlarda kalp damar problemleri 70 ila 80′li yaşlar arasında görülürken, erkeklerde 50 ila 60′lı yaşlarda rastlanıyor. Doktorlar bunun nedeninin uzun zaman östrojen olduğunu düşündü ancak yeni çalışmalar bununla ilgili olmadığını gösterdi.

* Kalp rahatsızlıklarının kadınlarda az olmasının neden kandaki demir oranının farklı olmasından kaynaklanabileceği de gündeme geldi. Bu nedenle erkeklerin kadınlara göre daha az kırmızı et tüketmeleri öneriliyor. Çok fazla kırmızı et yiyenlerin yemeyenlere oranla kalp krizi riskinin daha yüksek olduğu da veriler arasında yer alıyor.

* Kadınların uzun yaşama nedenlerinden biri kadınların 2 X kromozomu olması olabilir. Erkeklerin sadece bir X ve 1 Y kromozomu vardır. Kadınlar yaşlanma ve hastalıklardan, gendeki ikinci X kromozomunun hücreleri destekleyici etkisi sebebiyle korunabilirler. Erkekler bu lükse sahip değiller ve böyle bir seçim yapamazlar.

* Bazen sigara ya da alkol kullanmasına rağmen 100 yaşına kadar yaşamış erkeklerle karşılaşıldığı olabilir ancak bu çok çok nadir oluyor. Neyin kime ne kadar zarar vereceğini henüz bilinemiyor. Vücuttaki uzun yaşam genleri gerçekten çok özeldir ve 80′lere kadar yaşamayı sağlayabilir. Ancak diğer hastalık genleri ise uzun yaşam genlerinizi olumsuz etkileyebilir. Bu hastalıklı genler X kromozomu üzerinde bazı hastalıklara neden olabilir. Bu durumda kadınlarda iki X kromozomu olması avantaj olurken, erkeklerin ne yazık ki böyle bir şansları yok.

# Erkekler 19′lu yaşların sonunda 20′li yaşlarına girerken “erkeklik hormonu fırtınası- testosterone storm” yaşarlar. Hormon seviyeleri oldukça yüksek ve değişken özelliktedir. Bu genç erkeklerin emniyet kemeri takmadan araba kullanma, aşırı alkol alma, silah çekme, bıçak kullanma gibi tehlikeli davranışlarda bulunmasına neden olabilir. Bunlar erkek ölümlerinde en başta gelen sebepler arasında yer alır.

# Erkeklerin ölüm nedenleri arasında depresyon da başta gelir. Verilere göre intihara kalkışan erkekler kadınlardan daha başarılı oldukları ve yaşamlarını yitirdikleri biliniyor.

# Uzmanlar erkeklerin de kadınlar kadar hatta daha uzun yaşayabileceklerini belirtiyor. 100′lü yaşlara kadar yaşamak isteyen erkeklerin hastalıklarla doğru mücadele etmesi, yaşlandıkça hasta değil daha sağlıklı hissetmek için çabalaması gerekiyor.

# Genel olarak erkekler kadınlardan daha kötü yaptıkları 3 şey var; çok fazla sigara içmek, yüksek kolesterollü çok yemek yemek ve stres atamamak..

kaynak:ivillage.mynet.com


afrodizyak Afrodizyak Nedir Afrodizyak Besinler Afrodizyak Bitkiler afrodizyak zararlımı afrodizyak


Afrodizyak Nedir Afrodizyak Besinler Afrodizyak Bitkiler afrodizyak zararlımı afrodizyak

Yiyeceklerin sadece “karnimizi doyurmak” için oldugunu saniyorsaniz yaniliyorsunuz. Yiyeceklerin çogu dogal afrodizyak etkisi yaratiyor, ruhu ve libidoyu besliyor. Çin de yapilan bir arastirmaya göre yiyecekler mideyi oldugu kadar ruhu ve libidoyu da besliyor. Uzmanlar bazı yiyeceklerin viagra etkisi yarattigini belirtiyor. Iste uzmanlarin erkek ve kadinlarin cinsel isteklerini artirmak için önerdigi yiyecekler: ERKEKLER IÇiN: * Maydanoz, * Nane, * Tarçin, * Kekik, * Vanilya, * Sivri Biber, * Hardal * Kereviz * Ayçiçegi * Greyfurt * Susam * Yumurta * Kuskonmaz * Enginar * Bezelye * Badem * Ceviz * Istiridye (Içindeki çinko spermin çogalmasina neden olarak cinsel istegi artiriyor) * Hindi (Istiridyeden daha fazla çinko ihtiva ediyor. Üstelik daha ucuz ve protein açisindan da zengin) * Roka (Bolca demir ve C vitamini içeriyor) * Kereviz * Salgam * Antep Fistigi ve Findik (Içerdikleri doymamis yag asitleri ve E vitamini nedeni ile afrodizyak olarak kullanilirlar) * Salatalik * Kuskonmaz * Sogan * Domates * Feslegen * Karpuz * Hindistancevizi * Bal * Pekmez * Kivi * Mango KADINLAR IÇIN: Çikolata: Çikolatanin içindeki yüksek seker ve kalori cinsel uyarici ve keyif verici. Çikolata beyindeki serotonin seviyesini de artiriyor ve mutluluk hissi veriyor. Ve kadinlar erkeklere nispeten çikolatanin bu özelliklerine karsı daha duyarli. * Ahududu * Yogurt * Tarçin * Çilek ve Sampanya birlikte * Kirmizi biber, Köri ve diger baharatlarla, baharatli yiyecekler (kalbi daha hizli çarptirdiklari için, seks sırasında olusana benzer bir terleme olusturuyor)


Sigaradaki gizli sır perdesi öldüren madde polonium

Amerikalı uzmanlar, büyük sigara üreticilerinin sigarada bulunan “polonium” isimli zehirli maddenin etkileri üzerinde yıllardır araştırmalar yürüttüğünü ancak çalışmaların sonuçlarını kamuoyundan sakladığını öne sürdü. Amerikan Kamu Sağlığı Dergisi’nde yayınlanan bir makaleye göre aralarında dünyanın en büyük sigara üreticilerinden Philip Morris’in de bulunduğu birçok tütün şirketi, sigarada bulunan radyoaktif madde “polonium 210″ üzerinde 40 yıl içerisinde 1500′ün üzerinde deney yaptı.
Yayınlamayı reddediyorlar..

sigara_ol Sigaradaki gizli sır perdesi öldüren madde polonium
Ancak uzmanlar, “uyuyan devi uyandırmaktan” çekinen sigara üreticilerinin maddenin sağlık üzerindeki etkileri hakkındaki bulgularını yayınlamayı reddettiğini iddia ediyor. 2006′da eski Rus ajanı Litvinenko’yu zehirleyerek öldürmek için kullanılan polonium 210′un kansere sebep olduğu daha önce kanıtlanmıştı.

Sigarada da bulunan maddenin Amerika’da akciger kanseri vakalarının yüzde birinden sorumlu olduğu tahmin ediliyor. Bu sayı tüm dünya ile oranlandığında bu maddenin yılda 11 bin 700 kişinin ölümüne sebep olduğu hesaplanıyor. Dergiye göre tütün üreticileri, maddeyi tütün yapraklarından ayırmak için birçok yol denedi ancak şu ana kadar hiçbirinde başarıya ulaşamadı.

 
ALERJİ
Kayısı: İçindeki betakarotene adlı madde hücrelere saldıran molekülleri kontrol  altına alarak,kanseri önler.Bir kayısı ne kadar parlaksa,içindeki betakarotene oranı o kadar yüksektir.İçerdiği kalsiyum ve magnezyum,gırtlak yanmalarını engeller.Kuru kayısıya eklenen sülfür dioksit,astım gibi alerjilere iyi gelir.
ARAÇ TUTMASI
 Zencefil: Sindirime yardımcı olur.Mide bulantısını giderir. Enerjinizi artırır.Otomobilde uzun süre gitmenin yol açtığı bulantı ve rahatsızlıkları azaltır.
ARTİRİT
 Enginar: Enginarın en büyük özelliği toksinleri temizleme yeteneğidir.Artirit ve romatizması olan hastalara özellikle tavsiye ediliyor. Cynarine adlı madde,karaciğer ve safra kesesinin rahatsızlanmasını engelliyor.
ASTIM
 Soğan : Sarımsakla birlikte enfeksiyonlarla mücadele eder. Kükürt  bileşimleri atardamarların zarar görmesini önler. Soğan; kemik erimesine de iyi geliyor.
ADET SANCISI
 Muz   : İçerdiği yüksek oranda B6 vitamini sayesinde kadınların adet dönemi sancılarını büyük oranda azaltır.Doğal bir ağrı kesici gibidir.
 Tarçın: Koli basilinin üremesini önler.Limon çayına balla birlikte eklenerek içildiğinde hem boğaz ağrılarına hem de adet dönemi sancılarına iyi gelir.
BAĞIRSAK
 Elma  : Protein, vitamin ve doğal kimyasallar sayesinde sindirime yardımcı olur. Sindirimi kolaylaştırır.Bağırsak sorunları çeken kişiler için dengeleyici  ve normalleştirici besin olarak nitelenirler.
BAŞ AĞRISI      
 Nane  : Nane çayı baş ağrılarını dindirmek için birebirdir. İçerdiği mentol ve mentol doğal yağları sayesinde mideyi rahatlatma etkisine de sahiptir.
 Biberiye :Kimyasal içerikleri sayesinde doğal bir ağrı kesici görevi görür.
 Çikolata: Doğal antidepresan özelliği vardır. Çikolata magnezyum ve demir içerir. Sinirleri gevşetici özelliği sayesinde baş ağrısını dindirir.
CİLT SORUNLARI
 Papatya: Bitkisel yağ ve kimyasallar içerir.Çay olarak içildiğinde sindirime yardımcı olur, karın ağrılarını dindirir.Sıcak bir banyonun ardından hazırlanacak papatya  çayı torbaları, egzamanın neden olduğu kaşıntı ve yanmaları alır.
 Acı pul biber: Portakaldan 3 kat daha fazla oranda C vitamini içerir. Capsantin adlı kimyasal madde zona hastalığının neden olduğu  ağrıları dindirmek için yapılan kremlerde kullanılır.
 Portakal suyu: Bir bardak portakal suyu günlük C vitamini ihtiyacınızın tamamını  karşılar.İçindeki potasyum vücudun su dengesini korur;cildin kurumasını, kırışıklıkların meydana gelmesi önler.
 Portakal yağı: Susam yağıyla karıştırılarak da iyi bir cilt yağı elde edilir. Selüloitli bölgelere portakal yağıyla masaj yapılması tavsiye edilir.

ÇÖLYAK HASTALIĞI
 Kestane: Önemli bir enerji kaynağıdır.Kolayca sindirilebilir. Çölyak hastaları  için buğday içermeyen un kaynağı olabilir.E ve B6 vitaminleri içerir.
DEPRESYON
 Avokado:Sindirimi çok rahat olan bu meyveyi özellikle yeni doğmuş bebeklerin ilk maması olarak tavsiye ederiz.İçerdiği E vitamini kalbe iyi gelir, yüksek potasyum da dinç tutar ve insanı depresyona sokan uyuşukluluk ve rahatlığı  üzerinden atar. Vücudun kolesterol oranını ayarlar.Teninizin sürekli hücre yenilemesine neden olur.
(Zayıflamak isteyenler Yağ oranı yüksek olan avokadoyu yememenizi öneririz.)
 Çikolata:Sütlü çikolataları tercih edin.Çünkü içerdiği kakao yağı,magnezyum, E  vitamini beynin kendisini yenilemesine ve psikolojik rahatlık sağlamasına  yardımcı olur.Migreni olanlar çikolatadan uzak durmalıdır.
 İstiridye :İçindeki demir,sperm sayısını ve insanın seks gücünü artırır. A, B12 ve C vitaminleri içerir.Beyin için en faydalı yiyecek olan istiridye, enerji verir.
 (Dikkat: Kolesterol oranı birçok balığın iki katıdır.)
 Patates: Bir patates,bir kişinin bir gün içinde alması gereken C vitaminini  içerir. Beyindeki serotonin adlı kimyasal maddenin kendisini yenilemesini sağlar.
DİŞ
 Ekmek: Şekerli yiyecek yenildiğinde içindeki asitler dişlere her 20 dakikada bir saldırır. Ekmek,dişleri korur.Gün boyunca 6 ila 11 dilim ekmek yiyin.
 Meyve: (Her çeşit) Günde 2 ila 4 öğün meyve tüketin.
 Sebze: (Her çeşit) Günde 3 ila 5 öğün tüketin.
 Yoğurt veya beyaz peynir:Eğer yemek arası atıştırırken diş sağlığınızı düşünüyorsanız, kalsiyum deposu olan bu iki yiyeceği tercih edin.
 Muz  :  Yüksek miktarda karbonhidrat içerir.Zengin bir potasyum kaynağıdır. Bu mineral,kalbin düzenli çalışmasını ve tansiyonun düzenli olmasını sağlar.
DİYABET
 Kuru fasulye: Lif açısından zengin bir besindir.Bu da diyabet riskini büyük oranda azaltır.İçerdiği karbonhidratları vücudun şekere dönüştürmesi uzun sürer.
 Mercimek :B vitamini,demir,kalsiyum,potasyum,fosfor ve magnezyum içerir. Çözünebilir lif içermesi sayesinde kandaki kolesterol oranını düşürür. Diyabet ve kalp hastaları için iyi bir besindir.

FELÇ
 Turunçgiller:C vitamini zengini turunçgiller içerdikleri flavonoid adlı antioksidanlar  sayesinde atardamarların,kalbin zarar görmesini  önlüyor. Portakal içerdiği   folik asit,kalp dostu potasyum ve kalsiyum sayesinde sağlıklı alyuvar  hücrelerinin çoğalmasına neden oluyor.
 Hamsi : Kolesterolü düşüren ve kan pıhtılaşmasını önleyen Omega-3 bol bol var.

GÖZ
 Mısır: Zeaksantin adlı bir bitkisel bileşim içerir.Bu madde yaşa bağlı olarak gelişen görme bozukluklarını azaltır.
 Ispanak: Antioksidan özelliği taşıyan A vitaminine dönüşen betakaroten içerir. Sağlıklı gözler için gereklidir.Katarakt ve diğer göz tabakalarının bozulmasına karşı lutein maddesi de içerir. Pişirdikten sonra hemen  tüketin;Beklediğinde yararlı maddeler toksik maddelere dönüşebilir.
GRİP
 Satsuma:(Küçük portakal) İçerdiği folik asit ve C vitamini sayesinde öksürüğü ve kanlı  tükürükleri keser. Ayrıca kan pıhtılaşmasına karşı en etkin doğal yiyecek  olduğu için ileri yaşlarda  felç ya da kalp krizi riskini de azaltır.
 Tarçın: Yemeklere girmiş olabilecek E-coli bakterisinin vücutta yayılmasını engeller. Mideyi düzene sokar. Kusmayı engeller.Hatta bal ya da limon suyuyla birlikte  alındığında boğazdaki yanmaları keser.
 Hardal: İçindeki singrin maddesi,midenin gaz çıkarmasına yardımcı olur.Sindirim  sistemini düzenler,mide ağrılarını giderir.1/2 çay kaşığı alınmalıdır.
GUT (DAMLA HASTALIĞI)
 Hamsi : Omega-3 yağı açısından çok zengindir.Kolesterol seviyesini düşürür. Kanın pıhtılaşmasını önleyerek damar tıkanıklığı, kalp krizi ve   felç geçirme riskini düşürür.Haftada en az 1 kez yemek gerekir.  Kalp hastaları için bu miktar haftada 3-4 porsiyon olmalıdır.
HAMİLELİK
 Enginar:Bol miktarda folik asit ve potasyum içerir.Düşük yağ oranı,sindirimi  kolaylaştırıcı etkisi,antioksidan özellikleri sayesinde anne adayı ve  bebeğin sağlığına önemli faydaları vardır.
 Böğürtlen: E vitamini içerir.Vücuttaki zararlı atıkların temizlenmesini sağlar. C vitamini boldur.Cenini korur.
HEMOROİD (BASUR)
 Hindistan cevizi:İçerdiği myristin adlı madde kusmayı engeller, basur için birebirdir. (Dikkat! Fazlası basur için tehlikelidir.)
İDRAR VE BÖBREK
 Pancar: Böbrekleri çalıştırır.Önemli bir potasyum kaynağıdır. Vücuttaki tuz oranını  dengeler. Bu sayede böbrekler ve idrar yollarının çalışmasını destekler.
 Kavun : Orta boy bir kavunun yarısı,günlük C vitamini ihtiyacını tamamen karşılar. A vitamini ve betakaroten içerir. Bunlar vücudu temizleyici etkiye sahiptir. Böbrekleri rahatlatır.Yüksek miktarda su ve düşük miktarda kalori içerir.
İDRAR YOLLARI
 Nane  : İdrar söktürücü özelliğe sahiptir.İçerdiği mentol,midenin normal işlevini  görmesine neden olur.Vücuda giren grip mikrobunakarşı savaştığı gibi,ileri yaşlarda ülsere yakalanma riskini de azaltır.Sabahları mide bulantısını  keser. Nane çayı,baş ağrısı,stres gibi hastalıkların yanı sıra mide yanmasına da bire birdir. Nane çayını aç karnına değil,tok karnına içiniz.
 Elma  : İçindeki C vitamini ve pektin oldukça faydalıdır. Kolesterolü düşürür,sindirim  sistemini düzenler ve idrar ve hacet yollarındaki sorunları giderir.
 Kepekli ekmek: B3 vitamini, demir, potasyum ve folik asit içerir.Çok fazlası idrar yollarına zarar verirken, günde 2 dilim yemek iyi gelir.
KALP
 Bezelye: Haftada 10 porsiyon domatesli bezelye yemeği yiyen bir erkeğin, yemeyene  oranla prostat kanserine yakalanma riski yüzde 35 daha az. B vitamini ve  protein deposu olan bezelye,kalp için de çok önemli.
 Kepekli Ekmek: Kalp hastalıklarıyla bağırsak kanseri için faydalıdır. Günde 12 gramdan fazlası kişiye göre zararlı olabilir.
 Kiraz: 100 gramında 40 kalori bulunuyor.İçerdiği ellegic asit, vücudu kansere  karşı korurken,kiraz kalp damarlarındaki normal  bir kan dolaşımını  sağlar. Çok kiraz yenmesi, gut hastalığına yakalanma riskini de düşürür. Günde 20 kiraz yemek 1 aspirin yerine geçiyor.
 Çikolata:E vitamini,magnezyum ve demir;Kalp hastalıklarına yakalanma riskini düşürür. Günde en fazla 1 çikolata yiyin.
 Elma: Günde 5 adet yiyin.
 Mısır Gevreği: Günde 1 tabak yeterli.
 Salatalık: Diyet yapanların en büyük yardımcısı olan salatalık,kolesterolü düşürür. Kalbi güçlendirir.Salatayı soymadan yiyin,Çünkü kalbi kuvvetlendiren madde, kabuğu ile derisi arasında bulunuyor.
 Yumurta:Tüm yiyecekler içinde en kaliteli proteini içerir.En önemli özelliği,kolesterol  oranını düzenleyen lesitin maddesi içermesi.  Tavada az yağda pişirilmiş yumurtayı tavsiye ederiz.
 Sarımsak :Mutfağınızdan eksik etmeyin.En az 1000 doğal tedavide kullanan sarımsak,sindirim sisteminden,kansere,kan dolaşımından kalp hastalıklarına kadar  her şeye yaralı.Ancak hamileler dikkat olmalı.Aşırı sarımsak da kalp  yanmaları ve çarpıntılarına yol açar.Günde bir diş yeter.
 Humus: E vitamini zengini humus, kanda kolesterol oranını da ayarlar.
 Kavun: Bir kavunun yarısı insan vücudunun günlük C vitamininin  ihtiyacının tamamını, A vitaminin de yüzde 15’ini karşılar. Kavun, kalp ve böbrek hastalarının diyetlerinde sıkça kullanılan bir meyvedir.
 Süt: Tam bir kalsiyum,protein,folik asit,A,E ve D vitaminleriyle fosfor deposu.  Çocuk,genç ve hamilelerin günde en az yarım litre süt içmesi gerekiyor.
 Şeftali: Bir şeftali,günlük C vitamini ihtiyacınızın yarısını karşılar. Sindirimi kolay olan meyvanın koyu renklilerini tercih edin.Çünkü kabuğuna renk veren betakarotene maddesi,kalp ve kansere karşı faydalıdır.
 Pirinç: E ve B12 ve B vitaminleri ve potasyum içerir.Özellikle kolon ve bağırsak  kanserlerine karşı faydalıdır.Kolesterolü düşürdüğünden kalbe iyi gelir.
 Tuz: Vücuttaki kan dolaşımını ve sinir sistemini düzenler.Mide kanseri,kemik erimesi, kalp sorunlarına bire birdir.İngiliz Sağlık Bakanlığı, halkına günde 9 gram tuzun kafi olduğunu,aşırısının vücuda zarar vereceğini açıkladı.
 Çay: Günde 2 bardak içilen çayla,4 elma,5 soğan,7 portakal yemiş gibi kalp dostu  antioksidan madde almış olursunuz .İngilizler,özellikle çocukların haftada  en az 6 bardak sütlü çay içmesini öneriyor.
 Ton Balığı: Kolesterol ve tansiyonu düzenler.Anemi hastalığına karşı D ve B12 vitamini içerir.Birçok kansere karşı vücudu içerdiği nikotinik asitle korur. Bir konserve ton balığı vücudun D vitamini ihtiyacının tamamını karşılıyor.
 Hindi Eti: 125 gramı, vücudun günlük folik asit ihtiyacını karşılar. Folik asit,kan hücrelerinin yenilenmesine yardımcı olur.
 Karpuz: Bir dilimiyle günlük C vitamini ihtiyacınızın %80’nini karşılarsınız. İçerdiği potasyum,kan dolaşımını sağlar.

KANSER
 Kayısı: Antioksidan olan betakaroten açısından zengindir.Hücrelere ve dokulara zarar veren moleküllerin etkisini ortadan kaldırarak kansere karşı koruyucu  etkisi vardır.Lifli olduğu için bağırsakları koruyucudur.
 Tahıllar: Arpa,mısır,buğday,yulaf gibi tahıllar B ve E vitamini, potasyum ve kalsiyum  içerir.Kanserojen maddelerin vücuttan atılması sürecini hızlandırır.Tahıl ağırlıklı bir beslenme rejimi, bağırsak kanseri riskini yarı yarıya azaltıyor.
 Fasulye:Fasulye,C vitamini ve betakaroten gibi kalp hastalığı ve kanseri önleyen  antioksidanlar açısından zengindir.  Ayrıca B vitamini seks hormonlarını kuvvetlendirir.
 Pancar: Demir ve folik asit açısından zengin olan pancar eski çağladan beri kan hastalıklarının tedavisinde kullanılmaktadır. Amerikalı uzmanlar pancar  suyunun sarılık tedavisinde de etkili olduğunu belirtiyor.
 Lahana: Kanserli hücrelerin çoğalmasını önleyen karoten maddesi içerir.
 Havuç: Tam 40 araştırma havuç tüketimi arttıkça kanser riskinin azaldığını  ortaya koymuştur.Bunun temel nedeni betakaroten, C ve E vitaminleri  gibi antioksidanlar açısından zengin oluşudur.
 Nohut: Yağ düzeyi düşük ve kolesterol içermeyen nohut kalsiyum, magnezyum, fosfor, potasyum,bakır,manganez, betakaroten ve folik asit açısından zengindir. Göğüs kanserine karşı korur.
 İncir: Potasyum,demir ve kalsiyum içerir.Sindirim sistemine yardımcı olur. Eski çağlarda kanserli hücrelerin tedavisinde kullanılan incir, modern tıp tarafından da kansere karşı koruyucu olarak öneriliyor.
 Sarımsak: Bağışıklık sistemini güçlendirdiği ve kansere, yüksek kolesterole,kalp  ve dolaşım sistemi hastalıklarına karşı koruyucu etkisi vardır.
 Fındık: Kalp krizine karşı koruyucu olan E vitamini açısından  zengin bir besindir. Her gün yenilen bir avuç fındık kansere ve kırışıklıklara karşı koruyucudur.
 Mercimek: B vitamini,demir,kalsiyum,magnezyum,fosfor ve potasyum içerir. Lifli özelliği kandaki kolesterol oranını düşürür. Şeker ve kalp hastaları için yararlıdır.
 Zeytinyağı: İçindeki omega yağ asitleri,kandaki kolesterol düzeyini dengede tutar. Antioksidan özelliği olan E vitamini açısından da zengindir.Bu sayede kalp krizi,felç,kanser ve erken yaşlanmaya karşı beyni koruyucu etkiye sahiptir.
 Soğan: Bağışıklık sistemini güçlendirir.İçerdiği allicin ve sülfür; mide ve bağırsak  kanserine karşı koruyucu etkiye sahiptir. Son araştırmalar kemik erimesine karşı,peynir ve sütten daha etkili olduğunu göstermiştir.
 Şeftali: Teki bile insanın C vitamini ihtiyacının %50,sini karşılayabilir.Sindirimi  kolaydır.Kansere ve kalp krizine karşı koruyucu olan betakaroten açısından  da zengindir.Bir tanesinde 33 kalori vardır.
 Pirinç: Pirinç mükemmel bir enerji kaynağıdır.E ve B vitaminleri açısından zengindir. Bağırsak kanserine karşı koruyucu olan pirinç,kolesterolü düşürerek  kalp krizi riskini de azaltır.
 Çilek: Kolesterol düzeyini düşürür ve sindirim sistemini düzenler. Ellegic asit  adı verilen kansersavan bir maddeyi de içerir.
 Domates: Likopen açısından zengin ender bitkilerden biridir. Likopen,pankreas gibi çeşitli kanser hastalıklarını önleme konusunda hayati önemdedir. C vitamini açısından zengindir ve bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Lifli bir besin olması da bağırsak kanseri riskini azaltır.
KANSIZLIK
 Hurma:  Hurmaların birçoğu yüksek oranda demir içerir. Besin değeri yüksek ve  önemli bir enerji kaynağıdırlar. Doğal müshil etkisine sahiptir. Daha yüksek oranda su ve daha düşük kalori içerir.
KARACİĞER
 Enginar: Cynarine adlı madde en sert yiyecekleri dahi sindirimine yardımcı olur.Karaciğer hastalarının yanı sıra romatizma, artirit ve gut hastalığına   yakalananlarla,hamilelere şiddetle tavsiye edilir.
 Meyan kökü: Dünya üzerinde birçok kabile yüzyıllardır ülser, artirit, bronşit ve karaciğer rahatsızlıklarına karşı "doğal ilaç" olarak kullanır.
Adrenalini yükseltir,insanın strese girmesini engeller, kan basıncını düşürür.
 Zerdeçal: Karaciğer rahatsızlıklarının yanı sıra sindirime de yardımcı olur.
KARIN AĞRISI
 Papatya çayı: Bağırsak yollarındaki gazı çıkartır, sindirim sistemini düzenler, dengeler, mide ağrısını keser.
KEMİK ERİMESİ
 Kayısı:Yüksek oranda kalsiyum ve magnezyum içerir.
 Süt  : Kalsiyum,protein,B2-A-E-D vitaminleri,folik asit,fosfor ve demir kaynağıdır.  Kalsiyum,D vitamini ve fosfor ile birlikte kemikleri ve dişleri güçlendirmek   için çalışır.Bunların eksikliği kemikleri eritir.
KİLO KAYBI
 Çikolatalı puding: Bu sayede vücuttaki kan istediği protein ve mineralleri alır. Kilo kaybı yaşayanların günde 3 kez 1 hafta boyunca  puding yemesi gerekiyor.
 Peynir: 100 gramında 78 kalori bulunuyor.
 Yumurta: Günde 2 yumurta kadınların günlük protein ihtiyacının 4’te 1’ini, erkeğin ise 5’te birini karşılar.A,D,E ve B vitaminleri içeren  yumurtadaki selenyum maddesi,bebeklerde sindirim sorunlarını çözer, yetişkinleri de kansere karşı korur.
 Dondurma :Günde 2 top vanilyalı dondurma yemek,insan vücudunun günlük protein  ihtiyacının yüzde 20’sini karşılar.
 Salam : B vitamini,demir,sodyum ve potasyum deposudur.
TANSİYON
 Rezene: İçerdiği potasyum sayesinde tansiyonu düzenler.Kan hücreleri için gerekli  olan folik asidi de bol miktarda bulundurur. Rezene çayı sindirim için iyidir.
 Tahıl:  Kan damarlarını gevşeten ve rahatlatan bir tür fotosentez kimyasal maddesi içeriyor.Bu sayede kanın damarlardan  daha rahat geçmesini sağlıyor. Tahıl yemek sebzelere  oranla vücutta daha fazla kalori yakılmasını sağlar. Kalorinin azalması tansiyonu düzenler.
 Un   :  Yapıldığı tahılın besin değerlerini içerir.B ve E vitamini,demir ve magnezyum açısından oldukça zengindir.
 Karaciğer: Sağlıklı bir bağışıklık sistemi,cilt ve keskin gözler için gerekli olan A  vitamini açısından zengindir.Küçük bir porsiyonu günlük A vitamini ve demir  ile aylık B12 vitamini ihtiyacını giderir.
LAKTOZ DAYANIKSIZLIĞI
 Badem: Yüksek oranda kalsiyum, magnezyum,potasyum,fosfor,E vitamini,B2 vitamini, antioksidan içerir.Bu nedenle laktoz (süt şekeri) dayanıksızlığı bulunan ve günlük gıdalar yiyemeyen kişiler için badem ideal bir besin kaynağıdır.
MENOPOZ
 Nohut : Sebze hormonu "fitoöstrojen" içerir.Bunlar östrojenin vücuttaki etkilerini dengeler  ve menopozun yarattığı etkilere karşı korur.Protein bakımından en zengin sebzelerdendir.
 Kola  : Kafein vücudun yorgunluğunu alır ve konsantrasyonu sağlar.
 Üzüm  : İçerdiği "elajik" asit sayesinde kemik erimesine karşı korur. Kandaki östrojen seviyesini yükseltir ve menopoz ağrılarını en aza indirir.
 Kuru erik: Sadece iki-üç adet yemek dahi vücudun ihtiyacı olan antioksidanları karşılar. İdrar yolları kaslarını rahatlatır ve kolon kanserine karşı korur.Demir,A vitamini, B6 vitamini ve potasyum içerir.İçerdiği yüksek orandaki bor minerali sayesinde menopoz döneminde östrojen seviyesini dengede tutar.
 Tatlı patates: Adrenal salgılayan bezleri güçlendirerek vücuda enerji sağlar.Fosfor, magnezyum,kalsiyum,C vitamini,potasyum ve folik asit içerir.
MİDENİZ RAHATSIZSA
 Tarçın: Mide yanmalarını ve kusma hissini alır.
 Hindistan cevizi: Sütlü içeceklere eklendiği zaman mideyi gevşetici ve gazını alıcı  bir etki yaratır.Mide bulantılarını önler.
 Lahana :Mayalanma sırasında laktik asit üretir.Bu da sindirim sistemindeki zararlı bakterileri öldürerek sindirime yardımcı olur.
ROMATİZMA
 Enginar:Vücuttaki zehiri atması nedeniyle Romatizma,gut hastalığı ve eklem yanmasına karşı birebirdir.Folik asit ve potasyum kemikleri güçlendirir.
 Domates:C vitamini boldur.
 Tahıl : İçerdiği doğal kimyasallar,romatizmanın yol açtığı eklem yanmaları ve  romatizma ağrılarını hafifletir.
 Kekik : Timol adı verilen bir tür doğal yağ,vücuttaki diğer yağların parçalanmasını  sağlar.Kekik yağı banyoda sürüldüğü zaman romatizma ağrılarını azaltır.
 Zencefil: Uyarıcı etkileri kan damarlarını genişletip kan dolaşımını artırarak  romatizma ağrıları ve yanmaları yok eder.
SİNDİRİM SORUNLARI
 Arpa  : İçerdiği kalsiyum ve potasyum gibi mineraller ile B vitamini vücuda direnç kazandırır.Ayrıca  ABD’deki bir araştırma, 6 ay boyunca her gün arpa ürünü  şeylerin yenmesinin kolesterol oranını yüzde 15 düşürdüğünü kanıtladı.
 Yoğurt: Günde 150 gram yoğurt vücudun bir günlük kalsiyum ihtiyacını karşılar.Meyveli   yoğurtlara 3 çay kaşığı şeker eklendiği için şeker oranları daha yüksektir. Yoğurttaki potasyum,kan basıncı ve kalp atışlarını düzenler.  Midenin yiyecekleri düzenli olarak öğütmesini sağlar.
SİSTİT
 Kuşkonmaz:Folik asit,C ve E vitaminleri içerir.Yenilen besinlerin vücuttaki zehirli  kalıntılarını atmayı sağlar.Karaciğer ve böbreklerin çalışmasını  kolaylaştırır,destekler.Bu nedenle doktorlar, sistit hastalarının mutlaka  kuşkonmaz yemeleri gerektiğini söylüyor.
STRES
 Meyan kökü:Antivirüs etkisi vardır.Karaciğeri korur. Adrenalin salgılanmasını dengeler. Stresle başa çıkabilmek için gerekli olan kortizol hormonunu salgılatır.
TİROİD
 Midye: Omega-3 yağı açısından zengin bir besin kaynağıdır. İçerdiği selenyum minerali tiroit bezlerinin normal işleyişi için gereklidir.
ÜLSER
 Lahana: Ülseri olan kişiler için tonik, yani mideyi temizleyici etki yaratır.Yüksek  oranda C vitamini içerir.Kırmızı lahana vücutta antioksidan özelliğe sahip A vitamini içerir.Kanseri önleyici etkiye sahiptir.Çiğ olarak salatalara  katılması tavsiye edilir.
 Biber : Yeşil biberde; A,C,B1,B2 ve E vitaminleri bulunuyor. Biber,mide salgısını artırdığı  için,gastrit ve ülseri olanlara da tavsiye ediliyor. Yüksek oranda kalsiyum ve magnezyum içerir.
VÜCUT SU TUTMUŞSA
 Kuş üzümü:100 gramı günlük C vitamini ihtiyacının tam 3 katını karşılar.Antibakteriyel   ve yanmayı önleyici etkileri vardır. Zengin potasyum ve düşük tuz içeriği,  dehidratasyonu olanlar için önemli bir doğal ilaçtır.
 Kabak:  100 gram kabak günlük folik asit ihtiyacının 4’te birini karşılar. Yüksek orandaki potasyum sıvı-tuz dengesini sağlar.
 Tahıl:  İdrar yollarını açıcı,çalıştırıcı ve rahatlatıcı etkileri sayesinde dehidratasyonu  rahatsızlığı bulunanların yemeleri gerekir.Mideyi rahatlatıcı özelliği vardır.

ŞİFALI BİTKİLER
ADAÇAYI: Mide ve bağırsak gazlarını giderir.Mide bulantısını keser.Hazım sisteminin düzenli çalışmasını sağlar.Göğsü yumuşatır. Astım hastaları için yararlıdır.Bu uyarıcı bitki kan dolaşımını hızlandırır.Hücre yenilenmesini ve cildin elastikiyetinin artmasını sağlar. Bu bitkiyle sivilcelerinizden de kurtulabilirsiniz.
AHLAT: (yaban armudu) : Gülgillerden; kendi kendine yetişen ve üzerine armut aşılanan bir ağaçtır.Yemişi iyice olgunlaştıktan sonra yenir.
Faydası : Meyveleri, ishal keser.Zehirli hayvan sokmalarında da filizleri dövülüp, konur.
AHUDUDU: : Gülgillerden; böğürtlen gibi çalı halinde, dikenli bir bitkidir. Kümeler halindedir.Kendiliğinden yetişir.Meyvesi duta benzer.Sarımtırak kırmızı portakal renginde,sulu ve güzel kokuludur. Meyvesi toplanıp,kurutulur.Reçel, şurup ve likör yapılır.Meyve olarak da yenir.
Faydası : Kanı temizler, vücutta biriken zehirli maddelerin atılmasını sağlar. Terletir ve idrar söktürür,kabızlığı giderir,vücuda dinçlik verir, romatizma,mafsal kireçlenmesi,nikris,boğaz,bademcik ve göz iltihaplarında kullanılır.Kansızlık ve veremde çok iyi bir gıdadır. Ateş'i düşürür.Üre ve şeker hastalarına da faydalıdır. Mide ülseri olanların kullanmamaları gerekir.
ALOE VERA (Sarısabır): Eski yunanlılarında güzelleşmek için kullandıkları bir bitki.Yıpranmış ciltleri onarmak ve nemlendirmek için son derece yararlı. Akne sıcaktan kaynaklanan kaşıntılara karşı cildi koruyor.Yıpranmış saçları onarıyor ve nemlendiriyor.
ARMUT: Sulu ve tatlı bir meyvedir.Rengi sarı ile yeşil arasında değişir.İçinde A,B1,B2,B3,B6,ve C vitaminleri bulunur.Bu meyve yemeklerden önce yenmelidir.Armut kandaki üre asidi ve üre tuzlarını dışarı attığından,böbreklerin düzenli çalışmasına yardımcı olur.
Faydası : Nezle'yi geçirir,hazmı kolaylaştırıp çarpıntıyı önler, sinirleri yatıştırarak beyni çalıştırır.Kabızlığı önleyerek idrar söktürür, böbrek kum ve taşlarının dökülmesine yardım eder, tansiyonu düşürür,kanı temizler,hamilelerin kusmalarını önler. Mafsal kireçlenmesi,nikris ve romatizma tedavisinde faydalıdır.
AT KESTANESİ:  Atkestanegiller familyasından;süs olarak yetiştirilen iri bir gölge ağacıdır.Nisan-Temmuz aylarında çiçek açar. Meyveleri kestaneye benzer.İçinde nişasta,saponin ve yağ vardır.
Faydası : Kabuklarından yapılan ilaçlar ateşi düşürür.Vücuda kuvvet verir.Tohumları ise romatizma ve mafsal ağrılarını giderir. Varis flebit ve basur memelerinin tedavisinde ve deri çatlaklarını gidermekte kullanılır.
AVOKADO: Çok kalorili olmasına rağmen içerdiği Glutathion süper bir hücre koruyucusudur,çünkü en iyi antioksidant tır. Antioksidant lar hücrelerin yaşlanmasını yavaşlatırlar ve kanseri önlerler. Tüm meyveler arasında protein bakımından en zengin olanıdır.Bol miktarda E vitamini de içerir.Bu vitamin kalp ve deriyi koruyarak dolaşımı düzene sokar.Ayrıca potasyum ve B6 vitamini de içerir.Kadınlar açısından çok gereklidir.
AYVA:  Vitamini bol bir meyvedir.Her bölgede yetişir,limon ve ekmek ayvası olarak iki çeşidi vardır.Altın sarısı renkli ve hoş kokulu bir meyve olan ayva A ve B Vitaminleri yönünden çok zengin olan bu meyvenin bileşiminde tanin ve kireçli tuzlar bulunur.
Faydası : İshal ve dizanteriyi keser,mide ve bağırsakları güçlendirir, kanı temizler,karaciğeri çalıştırır,safra akışını sağlayarak  çarpıntıyı giderir.Kadınlardaki beyaz akıntıyı keser. Bronşit,müzmin öksürük ve verem tedavisinde kullanılır.Merhem olarak kullanılırsa el ayak ve meme ucu çatlaklarını,egzamaya,yüz ve boyun kırışıklığını giderir.Yapraklarından yapılan çay gerginliğe iyi gelir.Tohumları soğuk algınlığı ve boğaz ağrısında kullanılır.
BAL: Bal, kansızlar için kan deposudur. Bal ilik bir beze sürülüp  boğaza sarılırsa boğaz ve gırtlak ağrıları kesilir.Sinirleri bozulanları ve uykusuzları sakinleştirir. Süt ile bol sulandırılıp içilirse şeritleri öldürür.Bir miktar sirke ile karıştırılıp ağız çalkalanırsa, ağızda koku kalmaz.
BAKLA: İdrar yollarını temizler. Böbrek ağrılarını dindirir. Böbrek iltihaplarını giderir.Böbrek kum ve taşlarının düşürülmesine yardımcı olur.
BİBERİYE:Eski zamanlarda gençliği geri getiren bitki olarak adlandırılan biberiye,sivilcelere iyi geliyor.Cildin esnekliğini ve sıklığını artırıyor. Bir litre suya, biberiye ve kekik yağından iki kaşık ekleyin.Bu karışımı cildinizi temizlemek ve yumuşatmak için kullanın.
BÖĞÜRTLEN: (tilkiüzümü) :Gülgillerden bahçe çitlerinde, ol kenarlarında kendiliğinden yetişen, dikenli bir çalıdır.Yemişi ahududuya benzer, fakat ondan küçüktür.Önceleri kırmızı iken sonraları kararır.Yaprakları;çiçekleri açmadan toplanıp,kurutulur.
Faydası : İdrar söktürür,ayaklardaki şişlikleri indirir.Yüksek tansiyonu düşürür. Gözlerdeki zafiyeti giderir.Mesane taşlarının düşmesine yardımcı olur.Ağız,dil,diş eti ve bademcik iltihaplarını giderir.Kadınlarda görülen beyaz akıntıyı keser. Haricen kullanıldığı takdirde ağrıları dindirir, yanıkları iyileştirir.Kökü kaynatılıp,suyu içilecek olursa kandaki şeker miktarını düşürür.
CEVİZ AĞACI: Uzun ömürlü; gövdesi kalın, kerestesi ve meyvesi değerli ulu bir ağaçtır. Yemişi nişastalı ve yağlıdır. Hekimlikte; yaprakları,meyvesinin üzerindeki yeşil kabukları ve yağı kullanılır. Bir çok çeşidi vardır.
Faydası : Yaprakları ve kabukları ile hazırlanan ilaçlar kanı temizler,kansızlığı giderir. İshal ve dizanteriyi keser.Verem ve şeker hastalığında hem besleyici, hem de tedavi edicidir. Kadınlarda görülen beyaz akıntıyı keser.El ve ayak donuklarında, deri çatlaklarında faydalıdır. Saç ve elleri boyamakta da kullanılır. Çok kuvvetli bir besin olduğundan fazla yememek gerekir.Cevizyağı,raşitizm ve sıracada faydalıdır. Kabızlığı giderir.Bağırsak solucanlarını düşürür.Derinin yanmasını önler.
ÇAKAL ERİĞİ: Bir çeşit eriktir.Ağacı bodurdur.Çiçekleri beyazdır  ve yapraklarından önce çıkar.Meyvesi yuvarlak ve yeşil ve tadı buruktur. Çiçekleri; Mart ve Nisan aylarında toplanıp,kurutulur.
Faydası : İshali keser, mide ve bağırsakların düzenli çalışmasını sağlar. Ateşli hastaların kalbini kuvvetlendirir.Terletir ve vücutta biriken zehirli maddelerin atılmasını sağlar.Boğaz ve bademcik iltihaplarını giderir.Anne sütünü artırır.
ÇAMAĞACI:  Birçok çeşidi olan bir ağaçtır.Kozalakları ilk yıl kapalıdır.İkinci yıl açılıp,kurur ve ağacın dibine düşer. İlaç yapımında; tomurcuğu,palamutu,kozalağı, filizleri ve çırası kullanılır.
Faydası : Balgam söktürür. Müzmin öksürüğü keser. Kolay doğum yapmayı sağlar.
ÇAM FISTIĞI: Bronşit, verem,akciğer hastalıklarının çabuk iyileşmesine yardımcı olur. Ruhi çöküntüyü giderir. Kalp hastalıklarında da faydalıdır.
ÇAY: Binlerce yıllık bir bitki olan çayın yaprakları güzelleşmek içinde kullanılıyor.Yağlı bir cildiniz varsa, çaydan bir tonik olarak faydalanabilirsiniz.Gözleriniz şişse iki soğuk çay poşetini göz kapaklarınızın üstünde bekletin.Saçlarınızın eskisinden daha parlak görünmesini istiyorsanız, şampuandan sonra çayla durulayın.Farkı göreceksiniz.
ÇİLEK: Gülgillerden sapları sürüngen,çiçekleri beyaz bir bitkidir.Yemişi pembe renkli olup,kokuludur.
Faydası : Vücudu kuvvetlendirir.Hasta olmayı önler.İdrar söktürür ve karında biriken suyu boşaltır.Böbrek ve mesane hastalıklarının iyileşmesine yardımcı olur. Mide ve bağırsak tembelliğini giderir.Sinirleri kuvvetlendirir.Yüksek tansiyonu ve kolesterolü düşürür. Bağırsak kurtlarını döker.Safra ifrazatını arttırır ve safra taşlarının dökülmesine yardımcı olur. Karaciğer kifayetsizliğini ve şişliğini giderir.Ateşi düşürür.Diş etlerini güçlendiriyor, dişlerdeki tartarı önlüyor, ağız kokularını ve boğaz ağrılarını gideriyor. Cilde tazelik ve güzellik verir.Damar sertliği, mafsal iltihabı,romatizma,ve nıkriste de faydalıdır.Şeker hastaları da yiyebilir. Midesi zayıf olanlar suyunu içmelidir.
ÇÖREKOTU: İştah açar.Vücuda kuvvet ve dinçlik verir.Hazmı kolaylaştırır. Mide ve bağırsak gazlarını söker.Koklanacak olursa baş ağrısını keser.
DOMATES:  Patlıcangillerden bir çeşit bitkidir.Ürünü için yetiştirilir. atanı Meksika ve Peru'dur.Yabani türünün meyveleri yuvarlak ve kiraz kadar küçüktür. Domatesin içeriğinde lycopin denilen bir madde bulunur.B,C vitamileri bakımından zengindir. Gövde ve yapraklarında solanin denilen zehirli bir alkoloid bulunur.
Faydası : Bol idrar söktürür. Vücutta biriken zehirli maddelerin atılmasını ve kanın durulmasını sağlar, damar sertliğini giderir. Romatizma ve nikriste faydalıdır. Safra ve böbrek taşlarının düşürülmesine yardımcı olur. Üremiyi düşürür. Hazmı kolaylaştırır. Kabızlığı giderir. Mide ve bağırsakların düzenli bir şekilde çalışmasını sağlar. Cilde tazelik ve pembelik verir.İsiliği ve mayasılı giderir. Nasırların sökülmesine yardımcı olur. Çıbanların olgunlaşmasını sağlar. Arı sokmasında ve yanıkların tedavisinde faydalanılır. Kansere karşı korur.Midesi zayıf olanlar,böbrek ve mesanelerinde iltihap olanlar,suyunu içmelidirler.
DUT: Beyaz dut yaprakları idrar söktürür.Vücutta biriken suyu boşaltır. Aç karnına yenen beyaz dut bağırsak solucanlarını söktürür.
EBEGÜMECİ: Göğsü yumuşatır.Öksürük keser.Mide bulantısı ve kusmaları önler.Ateşi düşürüp vücuda rahatlık verir.Boğaz ve bademcik iltihaplarını giderir.Dişeti hastalıklarını tedavi eder.Bu bitkinin yaprakları tahriş olan cildi dış etkenlere karşı korur.Cildi nemlendirir ve yumuşatır.Ebegümeciyle kan dolaşımını hızlandırabilir, bağ dokusunun elastikiyetini artırabilirsiniz.Ayrıca göz altındaki kırışıklara ve şişliklere de iyi gelir.
ENGİNAR: Kandaki üre ve kolesterolü düşürür.İdrar söktürür. Kandaki şeker miktarını ayarlar.Damar sertliği ve kalp hastalıklarını önler.Böbrekteki kumların dökülmesine yardımcı olur.Prostat, meme ve rahim ağzı kanserine karşı iyi gelir. Enginarın içinde bulunan Silymarin maddesinin,hücrelerin hasar görmesini engellediğine işaret eden araştırmacılar,ayrıca Silymarin maddesinin,  prostat, meme ve rahim ağzı kanserini önleme konusunda da etkili olduğunu belirtti.Enginarın içinde, fiber, magnezyum, folate ve C vitamini bulunduğu,bu sebzeyi bol miktarda tüketenlerin, bulundukları yaşın daha altında gösterdikleri belirtildi.
EKŞİ ELMA: (yabani elma) : Gülgillerden;ormanlarda yetişen bir ağacın meyvesidir. Meyveleri küçük ve çok ekşidir. Çiçekleri, açık pembedir.
Faydası : Mide ve bağırsaklardaki gazı boşaltır. Buralardaki iltihapları giderir.
ELMA: Günde bir elma yemek doktoru evinizden uzak tutar.İki elma  yerseniz, kalp ve dolaşım sorunlarına karşı korunmuş olursunuz. Kolesterolü yok eder ve kabızlığı önler. Sindirimi kolaylaştırır. Kokusu rahatlatır ve kan basıncını düşürür.Artrit, romatizma ve gut hastalıklarına karşı da yararlıdır.
FASULYE: Baklagillerden; barbunya, çalı, ayşekadın, horoz gibi birçok çeşitleri olan bir bitki ve bunun sebze olarak kullanılan yeşil ürünü ve kuru tohumlarıdır.
Faydası : Taze fasulye,bedeni ve zihni yorgunlukları giderir. Vücudun kuvvetlenmesini sağlar.Pankreas bezi'nin gereği gibi çalışmasına yardımcı olur.Şeker hastalığını önler ve kandaki şeker miktarını düşürür.İdrar tutukluğunu giderir.Albümini düşürür. Böbreklerdeki kum ve taşların dökülmesine yardımcı olur.Karaciğer yetersizliğini tedavi eder.Kalbi ve böbrekleri kuvvetlendirir ve kalp çarpıntılarını giderir.Zehirlenmelerden sonra yenilecek olursa; çabuk iyileşmeyi sağlar.Fasulye pişirilirken, pişirme suyunu 2-3 kere değiştirmek gerekir.
FESLEĞEN: Sakinleştirici ve yatıştırıcı özelliği vardır.Enerji verir ve cildi rahatlatır. Fesleğenli saç losyonlarıyla saç derisine masaj yaparak, onların kökünü güçlendirebilirsiniz.Fesleğen yağıyla selüloitlerinizden de kurtulmanız mümkün.
FINDIK: Palamutgillerden; kuzey yarımküresinin ılık yerlerinde ve yurdumuzun en çok Karadeniz Bölgesinde yetişen ufak bir ağaçtır.Meyvesi (Fındık), sert bir kabuk içindedir. İçeriğinde nişasta ve yağ vardır.
Faydası : Bedeni ve zihni yorgunluğu giderir.Vücuda kuvvet verir.Nekahet devresinin çabuk geçmesini sağlar.Hamilelere de faydalıdır.Dövülmüş yenirse öksürüğü keser. Varise faydalıdır. Fındık yağı,böbrek ağrılarını giderir.Kum ve taşların düşürülmesinde yardımcı olur.Bağırsak solucanlarını düşürür. Sarada da faydalıdır. Mideleri hasta olanlar,damar sertliği ve yüksek tansiyondan şikayet edenler,çok az yemelidirler.
GREYFURT: C vitamini bakımından çok zengindir.Yarım greyfurt günlük C vitamini ihtiyacının yüzde altmışını sağlar. Kolesterol oranını düşüren pektin maddesi bulunur. Kansere karşı koruyucu özellik taşır.İştah açar.
HAVUÇ: Havuç Unbelliferae familyasından iki yıllık bir bitkidir. Bilimsel adı Daucuz carota olan sebze önemli miktarlarda B1 ve B2 vitaminlerini de içerir. Havuçta bol miktarda şeker de bulunur.
Faydası :Havuç suyunun mide ve bağırsak rahatsızlıklarına iyi geldiği bildirilmiştir.
HELVACI KABAĞI: (kestanekabağı) : Kabakgillerden tatlısı yapılan bir çeşit kabaktır.Yaprakları uzun ve büyüktür. Ev ilaçlarında çekirdekleri kullanılır.
Faydası : Bağırsak kurtlarının düşürülmesinde yardımcı olur.
IHLAMUR: Ihlamurgiller familyasından; kerestesi güzel, bir gölge ağacı ve bunun kurutularak çay gibi haşlanıp içilen güzel kokulu çiçeğidir.Temmuz ve ağustos aylarında toplanıp, kurutulur. Birçok çeşidi vardır.
Faydası :Sinirleri kuvvetlendirir,sinir bozukluğunu giderir. Uyku verir.Kan dolaşımının normal olmasını sağlar. Kansızlığı giderir.Kalp kifayetsizliğinde faydalıdır.Damar kireçlenmesini önler. Böbrekleri ve mesaneyi temizler, idrar söktürür, kum döker,taş oluşmasını önler,ter söktürür.Grip ve soğuk algınlığının şikayetlerini giderir.Göğsü ve bronşları yumuşatır. Mide ifrazatını artırır.Balla karıştırılıp içilirse,mide ülserine faydalıdır. Kabızlığı ve bağırsak spazmını giderir.Boyun ve yüze güzellik verir.Burkulma ve ezilmelerde ağrıyı keser. Saç dökülmesini önler.
ISIRGAN OTU:  Isırgangillerden ilkbaharda yetişen,her tarafı sert tüylerle kaplı bir büyük ottur.Tüylerinin içeriğinde formik asit vardır.Sürüldüğü yeri kaşındırır ve yakar.Tohumları da kullanılır.
Faydası : Dıştan tatbik edildiği zaman,iç organlarda biriken kanı çeker. Romatizma ve mafsal ağrılarını dindirir.Burun kanamasını keser.Egzamanın şikayetlerini giderir.Aybaşı kanamalarının düzenli olmasını sağlar.Böbrek kumlarını döker. Balgam söktürür.Haricen tatbik edildiği zaman,dalak hastalıklarına ve çıbanlara da faydalıdır.
ISPANAK: Kalp hastalıklarına,felce,yüksek tansiyona, yaşlılığın getirdiği göz hastalıklarına, kansere,hatta pişik rahatsızlıklara karşı da etkili bir sebze.Göz hastalıklarına ve derideki lekelenmelere karşı etkili.Ispanak içerdiği iki kimyasal madde sayesinde görme bozukluklarına karşı etkili. Haftada 6 kez ıspanak yiyenlerin % 86 oranında yaşın ilerlemesiyle birlikte ortaya çıkan derideki lekelenmeler gibi bir sorunlarının olmayacağını gösteriyor. Ayrıca yaşla birlikte ortaya çıkan göz hastalıklarına karşı da etkili.Bir porsiyon ıspanak,günlük demir ihtiyacımızın onda birini karşılıyor.
İNCİR: Bağırsakları yumuşatır. Kabızlığı giderir. Bronşit,öksürükveboğazağrılarındafaydalıdır.Enerji verir.
KARA LAHANA: Turpgiller familyasından iri ve kalın yapraklı bir bitkidir. En çok yetiştirileni baş lahanadır.Yurdumuzun bütün bölgelerinde yetişir. Başlıca çeşitleri: Kemer lahanası, Batman lahanası, köse lahanası, Brüksel lahanası ve kara lahana. Lahana C vitamini bakımından zengindir. Yapısında kükürt bulunur. Çiğ olarak yemek veya sıkarak suyunu içmek daha faydalıdır.
Faydası : Kansızlığı giderir,idrar söktürür. Vücutta biriken zehirli maddelerin atılmasını sağlar. Mide ve bağırsak yaralarını yumuşatır. Kabızlığı giderir.Kandaki şeker miktarını düşürür.Vücudu hastalıklara ve kansere karşı korur.Göğüs ucu çatlaklarını  giderir. Sarılık ve safra kesesi hastalıkları için iyidir. Astımda faydalıdır. Romatizma, siyatik, lumbago ve Apsede yararlıdır. Ses kısıklığını giderir, iştah açar.BGuatr olanlar yememelidir.
KEKİK: Etlere,köftelere vb. hoş bir tad veren güzel kokulu ottur. Kekik çayı, soğuk algınlığına, boğaz ağrısına çok iyi gelir. kekikte bulunan «timol» tabii antibiyotiktir. Kekik çayı emzikli anneler için de çok faydalıdır.
Faydası :Bir avuç kekiği 3 bardak kaynar suya atıp,15 dak.demlendirin.Süzün ve için.
KESTANE: Kayıngiller familyasından; kışın yapraklarını döken, 25 - 30 metre boyunda bir ağaçtır.Yaprakları geniş ve meyveleri iridir.
Faydası : Kabuklarının suda kaynatılması ile hazırlanan ilaç; teş düşürür ve sinirleri yatıştırır.Meyvesi, kasları kuvvetlendirir.Kan dolaşımını düzenler.Bedeni ve zihni yorgunluğu giderir. Varis ve basur memelerinin meydana gelmesini önler. Karaciğer yorgunluğu ve şişliğini geçirir. Kansızlığı giderir.Mideyi kuvvetlendirir.  Damar sertliği ve yüksek tansiyondan şikayet edenlerle,şeker hastaları yememelidir.
KIRMIZIBİBER: Bulaşıcı hastalıklara karşı etkili.Vücudun özellikle bulaşıcı hastalıklara karşı olan direncini artırıyor. Portakaldan daha fazla miktarda C vitamini içeren bu sebze,aynı zamanda içerdiği beta karoten ile bağışıklık sistemimizi güçlendiriyor. Kırmızı biber mide suyu ve tükürük oluşumunu artırır, sindirimi kolaylaştırır, romatizma,mafsal ve diş ağrılarını azaltır, krampları giderir,kolera ve azaltır ve kanser tedavisinde kullanılır. Terlemeyi artırır, gut hastalıkları başta olmak üzere bir çok hastalığa iyi gelir.Kanser riskini azaltır, öksürük ve boğaz ağrılarını gidermede (gargara olarak) kullanılır,sinir hastalıkları için doğal yatıştırıcıdır,vücuttaki aşırı yağ ve kolesterol birikiminin önlenmesini sağlar.Anti bakteriyel etkisi ile hastalıkların önlenmesinde de etkili olan kırmızı biber ülkemizde ağırlıklı olarak Kahramanmaraş, Gaziantep ve Şanlıurfa olmak üzere Güney ve Güneydoğu illerinde fazlaca tüketilir.
KİRAZ: Gülgiller familyasından; anayurdu Asya olan, düz kabuklu bir çeşit ağaç veya ağaçcıktır. Genellikle yapraklanmadan önce çiçek açar. Meyvesi, etli ve tek çekirdeklidir. Ev ilaçlarında sapları, meyvesi, kabuğu ve çiçekleri kullanılır.
Faydası : Aspirin yerine kiraz. Kiraz yemek ağrıların dindirilmesinde aspirinden çok daha etkili oluyor.20 kirazda 12-25 miligram arasında antosiyanin bulunduğu ve bu maddenin ağrı kesici etkisinin aspirinden on kat daha fazla olduğu görüldü. Kirazda bulunan antosiyanin maddesinin E ve Ca vitaminlerine benzer antioksidan etkiler yarattığına da tanık olundu. Günde 20 kiraz yemek bir aspirin almakla özdeş etki yaratıyor.İdrar söktürür. Böbreklerde biriken zararlı maddelerin atılmasına yardımcı olur. Kabızlığı giderir.Kanın temizlenmesine yardım eder. Nikris,romatizma,damar sertliği ve mafsal kireçlenmesinde faydalıdır. Karaciğer şişliğine iyi gelir.Safra akışını normale döndürür. Sivilceleri önler.Susuzluğu giderir.Kabukları ishali keser. Ateşi düşürür.Çiçekleri göğsü yumuşatır ve öksürüğü giderir.
KUŞBURNU: Vitamin deposu,Kuşburnu insanların bu zamana kadar tanıdıkları en güçlü vitamin deposu olarak gösteriliyor.
Faydası : İhtiva ettiği bol miktarda C vitamini dolayısıyla vücut direncini yükseltiyor.Romatizmalılar için en önemli gıdadır. Kanı inceltip toksinlerini çözer.Kan devir daimini hızlandırır. Pankreası ikaz ederek daha fazla insulin salgılanmasına sebep olarak, şeker hastalığında etkilidir. Kuşburnu kansere sebep olan toksik maddeleri vücutta temizlediği için bu hastalığa sebep olacak gelişmeleri engeller.
MAYDANOZ:  Maydanozgiller familyasından;yaprakları güzel kokulu ve parçalı,kazık köklü, 30 - 100 cm boyunda,iki yıllık otsu bir bitkidir. Çiçekleri şemsiye halindedir.Tohumları ufak ve esmerdir.Meyvelerinin içeriğinde uçucu bir yağ ile apiin adlı bir glikozit vardır. Kökünde,biraz uçucu yağ,müsilaj ve apiin vardır. Yaprakları,kökü ve meyvesi kullanılır.
Faydası : İdrar söktürür.İştah açar.İltihaplı yaraların iyileşmesini sağlar. Aybaşı sancılarını keser. Sürmenajda faydalıdır. Yüksek tansiyonu düşürür.Kalbin yorulmasını önler. Kansızlığı giderir.Kansere karşı korur.Karaciğer şişliğini giderir. Safra akışını kolaylaştırır.Vücuttaki zehirli maddelerin atılmasını kolaylaştırır.Vücutta biriken suyu boşaltır.Böbrek taşlarının düşürülmesine yardımcı olur. Romatizmada faydalıdır. Mide ve bağırsaklarda gaz birikmesini önler. Bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardımcı olur. Aybaşı kanamalarının düzenli olmasını sağlar. Anne sütünü azaltır ve böylelikle memelerin şişmesini önler. Cinsel istekleri artırır. Görme gücünü artırır. Böbrek iltihabı olanlar maydanoz yememelidir.
MISIR:  Buğdaygiller familyasından;180 - 200 cm boyunda, dik ve yüksek gövdeli,geniş şerit yapraklı,bir yıllık bir bitkidir. Kökü kalın ve saçaklıdır.Yaprakları şerit gibi, uzun, paralel damarlı, sert ve sivri uçlu, sapsız, kenarları,dalgalıdır. İki çeşit çiçeği vardır. Erkek çiçekler gövdenin ucunda salkım başak şeklinde, dişi çiçekler ise yaprakların koltuğunda koçan halindedir. Dişi çiçeklerin stilusları uzundur ve kınlarının tepesinden dışarı doğru sarkarlar. Bunlar mısır püskülü denilen kısmı meydana getirirler.Meyvesi,koçanı üzerinde sıkışık şekilde dizilidir. Rengi açık veya koyu sarı; esmer veya kırmızımtırak renklidir. Mısır püskülünün içeriğinde glikoz,maltoz gibi şekerler, sabit yağ, steroller,reçine ve çok miktarda potasyum tuzları vardır. İdrar söktürücü,idrar yollarını temizleyici ve hararet verici olarak kullanılır.
Mısırözü yağı,mısır tanelerinden çıkarılır.İçeriğinde yağ asitleri, A vitamini,az miktarda steroller ve bol miktarda nişasta vardır. Mısırözü yağı damarsertliğini önler.
Faydası : Daha ziyade mısır püskülü ve mısırözü yağı kullanılır. Mısır iyi bir besindir.Ancak hazmı biraz güçtür.Guatr olanların yememesi tavsiye edilir.
MUZ: Folik asit,potasyum ve B6 vitamini bakımından son derece zengin bir meyvedir. Potasyum krampları önler.Adet sancılarını gidermeye birebirdir.
ÖKSEOTU: Kalbin atışlarını arttırır.Damar kireçlenmelerinde faydalıdır.Sara ve akciğer kanamalarında kullanılır.
PAPATYA: Her derde deva bir bitki.Tahriş olmuş, temizliğe ve ferahlamaya ihtiyacı olan ciltler için ideal. Kurutulmuş papatyalardan hazırlanmış bir losyonla gözlerinize yapacağınız kompres şişkinliğini alıyor.
PATATES:  Patlıcangiller familyasından; yer altındaki yer altındaki  yumruları yenen otsu bir bitkidir.Yeşil kısımlarında, renksiz  filizlerinde ve yeşilimsi yumrularında Solanin denilen bir madde vardır.İçeriğinde bol miktarda nişasta, B ve C vitaminleri bulunur.
Faydası : Şeker hastalarına faydalıdır.Susuzluğu giderir.Mide ve Onikiparmak ülserinde yararlıdır.Karaciğer şişliğini giderir.Safra akışını kolaylaştırır. Bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardımcı olur.Damar sertliğine faydalıdır. Sert bir şey yutulduğunda yabancı maddenin zarar vermeden çıkmasını sağlar.El ve ayak çatlaklarında faydalıdır.Kandaki şeker seviyesini düşürür,kanı temizler. Kansere karşı korur.
PATLICAN: Ülkemizde çok tüketilir.Anavatanı Hindistan'dır, Çekirdeksiz ve yumuşak olanı iyiidir. Zeytinyağlı yapılarak közlenip kabuklarının soyularak yenmesi daha faydalıdır.Patlıcan,A vitamini, fosfor ve kendine has bazı esanslara sahiptir.
Faydası : Pankreas,karaciğer ve böbrekleri Kuvvetlendirir. Bol idrar söktürür, kansızlığı giderir,vücuttaki fazla suyu dışarı boşaltır ve kilo verdirir. Patlıcan salatası şeker hastalarının şeker seviyesini ayarlamakta etkilidir. Böbrek yanması ve ağrısını keser.Kalp çarpıntısını giderir ve sinirleri yatıştırır.
PIRASA: İdrar söktürür.Mide rahatsızlığına iyi gelir.Kabızlığı giderir. Basur memeleri için faydalıdır. Böbreklerdeki kum ve taşların düşürülmesine yardımcı olur.
SALATALIK: Salatalığı zaten birçok kadın cilt bakımı için kullanıyor. Hassas ciltlerde meydana gelen kaşıntıyı,pullanmayı ve gerginliği ortadan kaldırıyor.Cilde yoğun bir şekilde nem vererek, günlük nem ihtiyacını karşılıyor. Salatalığın kendisi ya da suyu cildimizi bir tonik kadar temizler,kabızlığı önler, böbrek ve kalp hastalıklarında vücutta biriken suyun atılmasına yardımcıdır. Kalp hastalıkları ve enfeksiyonlara karşı etkili. Kükürt içeriyor ve bu madde vücudun enfeksiyonlara karşı dayanıklılığını artırdığı gibi, kolesterolü de düşürüyor.
SARMISAK: Zambakgiller familyasından; bütün kısımları keskin kokulu, 30-100 cm yüksekliğinde, otsu bir bitkidir.Toprak altında iri bir soğanı vardır. Çiçekleri beyazımsı pembedir. Yaprakları uzun, yassı, paralel damarlı ve sivri uçlu olup, gövdeyi sarmıştır. Soğanı özel kokulu uçucu bir yağ, şekerler, A, B, C, P vitaminleri içerir.Yağında alliin denilen bir madde vardır.
Faydası : Yüksek tansiyonu düşürür.İştah açar. Solunum ve hazım sistemindeki mikropları öldürür. Grip, tifo ve difteri gibi salgın hastalıklar sırasında faydalıdır. Hazmı kolaylaştırır. Kabızlığı giderir. Bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardımcı olur.Kanı temizler. Kalp adalelerini kuvvetlendirir. Böbreklerin normal çalışmasını sağlar.Karında ve bacaklarda toplanan suyun boşalmasında yardımcı olur.Romatizma ve mafsal iltihaplarında faydalıdır. Damar sertliğini önler.Ateşi düşürür. Arpacık ve basur memelerinde faydalıdır. Zehirlenmelerde kullanılır.İdrar tutukluğunu giderir.Zehirli hayvan sokmasında da faydalıdır. Saçların uzamasına da yardımcı olur.
SOĞAN: Zambakgiller familyasından; yumrumsu ve yeşil yaprakları kullanılan keskin kokulu,acı bir otsu bitkidir. Bileşiminde uçucu ve sabit yağ,şekerler,fermentler ve amino asitler vardır.
Faydası : İdrar söktürür.Vücutta biriken zararlı maddeleri ve suyu atar.Romatizma, mafsal iltihabı, idrar tutukluğu, damar sertliğinde faydalıdır.Böbreklerdeki kum ve taşların dökülmesine yardımcı olur.Zayıflamayı sağlar.Böbrek ağrısını dindirir.Zihin yorgunluğunu dindirir.Baygınlığı geçirir.Prostat bezinin hastalanmasını önler. İktidarsızlıkta faydalıdır. Cinsel gücü artırır. Egzama ve diğer cilt hastalıklarında faydalıdır.Öksürük söktürür, bronşları temizler,astım nöbeti,akciğer hastalıkları,grip ve soğuk algınlığında faydalıdır.Kandaki şeker seviyesini düşürür. Şeker hastalarında faydalıdır.Kolera ve veremde bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardımcı olur. İhtiyarlamayı geciktirir.Kalbi kuvvetlendirir.Koroner damarları genişletir. Cerahatlerin boşalmasına yardımcı olur.Dolama ve arpacıkta da faydalıdır.Kırmızı soğan nikotini çözüyor,insan bünyesinde, özellikle sigara içenlerde biriken nikotinin çözülmesinde etkilidir.Kırmızı soğan kanda yükselmiş olan lipit miktarını düşürür.Safrayı incelterek,karaciğerin rahat çalışmasını sağlar.
ŞALGAM: Şalgam Curiciferae familyasından Brassica cinsine ait bir bitkidir. Kökü ve yaprakları için ekilir. Bileşiminde kalsiyum ve demir gibi madensel maddeler ile A,C ve B grubu vitaminleri bulunur.Şalgam suyu yapımında maya olarak genellikle ekşi hamur kullanılır.Şalgam suyu kırmızı renkli, bulanık, ekşi lezzetli ve fermantasyon ürünü bir içecektir.
Şalgam Suyunun Faydaları:
Vitamin ve mineral miktarları yüksek olan bu hammaddelerden  yapılan şalgam suyunun insan sağlığı için şüphesiz pek çok faydaları vardır.
– İştahı açar,
– Laktik asit içerir, sindirimi kolaylaştırır.
– B grubu vitaminleri içerir, sinirleri yatıştırır.
– Mide ve karaciğere faydalıdır,
– Kalsiyum, potasyum ve demir içerir,kemik ve dişleri kuvvetlendirir.
– Afrodizyak özelliği vardır.
– 100 gramında 20 kalori olan şalgam,A–B–C vitamini içerir. Kalp, damar ve göz sağlığı için faydalıdır.
– Vücuttaki toksinleri atmak, kolesterolden uzaklaşmak, stresten kurtulmak için bolca yenip, suyu içilir.
– İdrar söktürücü, romatizma, nikris ağrılarına, mafsal şişliklerine, böbrek kumu ve taşının düşmesine, apse, dolama, kan çıbanı, donma, ergenlik sivilceleri, egzama, göğsü yumuşatıcı, akciğer ve bronşları temizler, boğaz iltihabına, pekliğe, şeker hastalarına verilir.
– Toksinleri atmaya yarayan, sütasidi ,f osfor, kalsiyum, potasyum, stresi önleyip sinirleri yatıştır.
Şeker ve vitamin yönünden çok zengin olan şalgam arsenik, kalsiyum ve madeni tuzlar içerir.Kansızlık için ideal bir ilaç olup, yaprakları da kökü gibi kalsiyum demir,bakır ve iyot içerir.
– Vücutta şişliklerin üstüne konduğu gibi, el ve ayağı donanlara haşlanıp lapası sürülür.
– Haşlanan suyu ile saçlar yıkandığında beyazlaşmayı önler.
– Kökünün haşlanıp içilmesi sindirim güçlüğünü giderir. Nikris hastalığına iyi gelir.
– Akciğer ve bronşları temizleyen şalgam, pekliği giderdiği gibi bazı cilt hastalıklarında da merhem gibi kullanılır.
– Yaşlıların ayak üşümelerini gidermek için; kalın, etlice soyulmuş, 2 şalgam kabuğu, 1 çay bardağı ısırgan otu ile 1 litre suda haşlanıp haftada 2 gün ayaklar bu suyla yıkanır.
TERE: Yapısındaki madeni tuzlar ve vitaminler sayesinde, kani mikroplardan temizler,bedenimizin hastalıklara karşı direncini artırır,idrarı söktürür,böbrekteki taşları eritir,ya da bunların düşmesini kolaylaştırır.İştah açar,dokulardaki madeni tuzların eksiğini tamamlar,kan yapar.Kandaki seker oranını düşürdüğü için özellikle seker hastaları için bol bol tere yemelidir.Güç vericidir, dermansızlık ve halsizliğe karşı bire bir ilaçtır. Ayrıca, havanda dövüp cildin ya da yaranın üstüne sarıldığında, cilt hastalıklarını, bağ dokusu yangınlarını ve kızıl yara denen şirpençeyi iyileştirir.
TURP: Gerçek bir şifâ kaynağıdır.Teneffüs yolları için yararlıdır. Bilhassa siyah turp böbreklere çok faydalıdır. Turpun, tümörlerin ve kistlerin çözülmesinde etkili olduğu ileri sürülüyor. Kırmızı Adana turpu da yanlış beslenme ve hareketsizlikten dolayı vücutta meydana gelen kireçlenmeyi önlüyor.
Faydası :Bir kilo siyah turp rendeden geçirilir,biraz tuz atıp suyu tülbentle sıkılıp çıkarılır.Aç karnına yarim fincan içilirse, böbrek taşlarını eritir.Bir hafta süreyle devam edilirse, çok faydası görülür.
ÜZÜM: Üzüm asmasının glikozca zengin olan meyvesidir.
Faydası : Bedeni ve zihni gücü artırır. Kan yapar. Vücutta biriken zararlı maddelerin dışarı atılmasını sağlar. Yüksek tansiyonu düşürür. Mide ülseri, gastrit, karaciğer hastalıkları, dalak hastalıkları, romatizma ve mafsal iltihabında faydalıdır. Kabızlığı giderir. Kalbi kuvvetlendirir. Kanı temizler. Şişmanlıkta faydalıdır. Hamilelerin mide bulantısını önler. Cilt güzelliğini sağlar. Nekahat devresinin kolayca atlatılmasına yardımcı olur.Böbreklerdeki kum ve taşların düşürülmesine yardımcı olur.Besleyicidir.
YERELMASI: Şeker hastaları için faydalıdır. Vücudun direncini arttırır. Kabızlığı giderir.
ZEYTİN: Zeytinyağı,safrayı artırır.Karaciğeri çalıştırır.Karaciğer ağrılarını keser. Sarılıkta faydalıdır.Yaprak ve kabukları yüksek tansiyonu düşürür.Kandaki şeker miktarını düşürür.Bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardımcı olur.
KESTANE: Kayıngiller familyasından;kışın yapraklarını döken ,25 - 30 metre boyunda bir ağaçtır.Yaprakları geniş ve meyveleri iridir.
Faydası : Kabuklarının suda kaynatılması ile hazırlanan ilaç; teş düşürür ve sinirleri yatıştırır.Meyvesi,kasları kuvvetlendirir. Kan dolaşımını düzenler.Bedeni ve zihni yorgunluğu giderir. Varis ve basur memelerinin meydana gelmesini önler.Karaciğer yorgunluğu ve şişliğini geçirir. Kansızlığı giderir.Mideyi kuvvetlendirir. Damar sertliği ve yüksek tansiyondan şikayet edenlerle, şeker hastaları yememelidir.
BÖĞÜRTLEN: (tilkiüzümü) :Gülgillerden bahçe çitlerinde, ol kenarlarında kendiliğinden yetişen,dikenli bir çalıdır. Yemişi ahududuya benzer,fakat ondan küçüktür.Önceleri kırmızı iken sonraları kararır.Yaprakları;çiçekleri açmadan toplanıp,kurutulur.
Faydası : İdrar söktürür,ayaklardaki şişlikleri indirir.Yüksek tansiyonu düşürür.Gözlerdeki zafiyeti giderir. Mesane taşlarının düşmesine yardımcı olur. Ağız,dil,diş eti ve bademcik iltihaplarını giderir. Kadınlarda görülen beyaz akıntıyı keser.Haricen kullanıldığı takdirde ağrıları dindirir, yanıkları iyileştirir.Kökü kaynatılıp, suyu içilecek olursa kandaki  şeker miktarını düşürür.
AHUDUDU:  Gülgillerden; böğürtlen gibi çalı halinde, dikenli bir bitkidir.Kümeler halindedir.Kendiliğinden yetişir. Meyvesi duta benzer. Sarımtırak kırmızı portakal renginde, sulu ve güzel kokuludur. Meyvesi toplanıp, kurutulur. Reçel, şurup ve likör yapılır. Meyve olarak da yenir.
Faydası : Kanı temizler, vücutta biriken zehirli maddelerin atılmasını sağlar. Terletir ve idrar söktürür, kabızlığı giderir, vücuda dinçlik verir, romatizma, mafsal kireçlenmesi, nikris, boğaz,  bademcik ve göz iltihaplarında kullanılır. Kansızlık ve veremde çok iyi bir gıdadır.Ateş'i düşürür. Üre ve şeker hastalarına da faydalıdır.Mide ülseri olanların kullanmamaları gerekir.
ÇİLEK: (kocayemiş) :Gülgillerden sapları sürüngen,çiçekleri beyaz bir bitkidir.Yemişi pembe renkli olup,kokuludur.
Faydası : Vücudu kuvvetlendirir.Hasta olmayı önler. İdrar söktürür ve karında biriken suyu boşaltır.Böbrek ve mesane hastalıklarının iyileşmesine yardımcı olur.Mide ve bağırsak tembelliğini giderir.Sinirleri kuvvetlendirir.Yüksek tansiyonu düşürür. Bağırsak kurtlarını döker.Safra ifrazatını arttırır ve safra taşlarının dökülmesine yardımcı olur. Karaciğer kifayetsizliğini ve şişliğini giderir.Ateşi düşürür. Dişdibi taşlarını eritir.Cilde tazelik ve güzellik verir.Damar sertliği,mafsal iltihabı,romatizma,ve nikriste de faydalıdır. Şeker hastaları da yiyebilir.Midesi zayıf olanlar suyunu içmelidir.
ÇAKAL ERİĞİ: Bir çeşit eriktir.Ağacı bodurdur.Çiçekleri beyazdır ve yapraklarından önce çıkar.Meyvesi yuvarlak ve yeşil ve tadı buruktur.Çiçekleri; Mart ve Nisan aylarında toplanıp, kurutulur.
Faydası : İshali keser,mide ve bağırsakların düzenli çalışmasını sağlar.Ateşli hastaların kalbini kuvvetlendirir.Terletir ve vücutta biriken zehirli maddelerin atılmasını sağlar.Boğaz ve bademcik iltihaplarını giderir. Anne sütünü artırır.
 FINDIK: Palamutgillerden; kuzey yarımküresinin ılık yerlerinde ve yurdumuzun en çok Karadeniz Bölgesinde yetişen ufak bir ağaçtır.Meyvesi (Fındık),sert bir kabuk içindedir. İçeriğinde nişasta ve yağ vardır.
Faydası : Bedeni ve zihni yorgunluğu giderir.Vücuda kuvvet verir. Nekahat devresinin çabuk geçmesini sağlar. Hamilelere de faydalıdır. Dövülmüş yenirse öksürüğü keser.Varise faydalıdır. Fındıkyağı, böbrek ağrılarını giderir. Kum ve taşların düşürülmesinde yardımcı olur. Bağırsak solucanlarını düşürür. Sarada da faydalıdır. Mideleri hasta olanlar,damar sertliği ve yüksek tansiyondan şikayet edenler, çok az yemelidirler.
 HAVUÇ: Havuç Unbelliferae familyasından iki yıllık bir bitkidir. Bilimsel adı Daucuz carota olan sebze önemli miktarlarda B1 ve B2 vitaminlerini de içerir.Havuçta bol miktarda şeker de bulunur. Havuç suyunun mide ve bağırsak rahatsızlıklarına iyi geldiği bildirilmiştir.
V İ T A M İ N L E R
A VİTAMİNİ
Nerede Bulunur: Süt, tereyağı, beyaz peynir, ciğer,balık, yumurta,yeşil sebze, havuç.
Neye Yarar: Gözlere, cilde, büyümeye ve gelişmeye yarar.
Eksikse ne Olur: Kuru ve Pürüzlü Cilt,gece körlüğü ve körlük.
D VİTAMİNİ
Nerede bulunur: Süt,  tereyağı,  peynir,  yumurta  sarısı,  karaciğer,  balık  yağı, balık.
Neye yarar: Kemiklerdeki  kalsiyum  ve  fosforu  sağlar.
Eksikse  ne  olur: Raşitizm  (kemiklerin  eğriliği), kemik  erimesi (osteoporoz)  ve  kemik kırılması.
E VİTAMİNİ
Nerede Bulunur: Bitkisel yağlar,yeşil yapraklı sebzeler,buğday tohumu.
Neye yarar: Hücrelerin korunmasına yarar. Antioksittir, vücut dokularını korur.
Eksik ise ne olur: Pek çok hastalığa davet eder. Vücudun bağışlık sistemi çöker.
K                                                                       VİTAMİNİ
Nerede Bulunur: Yeşil yapraklı sebzelerde,özellikle ıspanak ve lahanada bulunur.
Neye yarar: Kanın pıhtılaştırmaya yarar.Hemofili hastalarının bol bol ıspanak ve  lahana yemesi gerekir.
Eksik ise ne olur: Pıhtılaşma sorunları sıkça yaşanır.
C  VİTAMİNİ
Nerede bulunur: Yeşil  sebze,narenciye (limon,portakal, greyfurt), çilek, domates, kivi, lahana, biber, kavun.
Neye yarar: Hücrelerin  korunmasında,demirin  absorbe edilmesinde,grip  ve  nezleden  korunmaya  yarar.
Eksikse  ne  olur: Mikroplu  hastalıkların  yaygınlaşması.
B-1  VİTAMİNİ
Nerede bulunur: Bira  mayasında,tahıl,et,un,patates.
Neye yarar: Sinir  dokusunun  korunmasında.
Eksik ise ne olur: Halsizlik, iştahsızlık.
B-2  VİTAMİNİ
Nerede bulunur: Süt,yumurta,balık,et,tahıl,karaciğer.
Neye yarar: Dokuları ve görme duyusunu korur.
Eksik ise ne olur: Cilt yarası,ağlama hissi.
PP  VİTAMİNİ
Nerede bulunur: Çeşitli etler, balıklar,karaciğer ve baklagiller.
Neye yarar: Metabolizmanın yenilenmesine yarar.
Eksik ise ne olur: Cüzzam,depresyon, iştahsızlık, zayıflık.
B5  VİTAMİNİ
Nerede bulunur: Yumurta sarısı,yeşil sebze, karaciğer, bira mayası ve kuru sebze.
Neye yarar: Organların ve dokuların hücrelerini besler.
Eksik ise ne olur: Bağırsak rahatsızlıkları, baş ağrısı.
B6  VİTAMİNİ
Nerede bulunur: Tahıllar, yumurta,sebze, patates, balık ve et.
Neye yarar: Hücreleri, deri yüzeyini, sinir dokularını korur.
Eksik ise ne olur: Kusma, kraplar, anemi, sinir rahatsızlıkları.
B-12  VİTAMİNİ
Nerede bulunur: Ciğer, balık, et ve süt.
Neye yarar: Alyuvar oluşmasına.
Eksik ise ne olur: Anemi, sinir hastalıkları.
H  VİTAMİNİ
Nerede bulunur:  Ciğer, et, yumurta, süt, yerfıstığı ve çikolata.
Neye yarar:  Hücreler için gerekli.
Eksik ise ne olur: Bulantı ve iştahsızlık.
FOLİKASİT   Nerede bulunur:  Ciğer, sebze ve patates.
Neye yarar:  Alyuvar oluşmasına.
Eksik ise ne olur: Alyuvar azlığı (anemi), sinir rahatsızlıkları.


 
 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol